

Protokol Sıradüzeni ve Ötelenen Yargıçlık
176
Her kişi ve kurum kendini önemli kabul ettiği için protokolde
önde ve üstte yer almak istemektedir. Yargı erki mensupları da za-
man zaman protokolde öngörülen sırayı veya törenlerde kendilerine
ayrılan yeri beğenmeyip tepkilerini çeşitli şekillerde ortaya koymak-
tadır. Çünkü protokolde yargı mensuplarına ayrılan yerin yargının
saygınlığına uygun olması gerekir. Fakat özellikle ilçe protokolünde
yargıçlara ayrılan öncelik ve öndelik sırası, yargının devlet sistemin-
deki konumuna, anayasanın sistem ve ruhuna aykırıdır. Cumhuriyet
başsavcılığının (CBS) yürütme erki (Adalet Bakanlığı) ile bağı ve harca-
ma yetkisi yanında kolluk üzerindeki idari yetkileri onu, adliye içinde
ve bürokrasi nazarında güçlü bir aktör konumuna getirmiştir. Başka
bir anlatımla yürütme erki ile yakın işbirliği ve idari ve mali yetkiler,
gücü ve ayrıcalığı da beraberinde getirmektedir. Bu güç ve ayrıcalık
protokol sıradüzenine de yansımış görünmektedir.
12
Konumuz bakımından ayrıntısına geçmeden önce protokolün ta-
nımını yapmak ve öndegelme – öncegelme kavramları üzerinde dur-
mak gerekir.
1. Protokol Kavramı
Dar anlamda protokol kavramı, kamu belgelerinin aslı, milletlera-
rası konferansların ve anlaşmaların tutanakları demektir.
13
Geniş an-
lamda protokol, devlet ve diplomasi alanındaki törenlerde, resmi iliş-
kilerde ve sosyal yaşamda uygulanması gereken kurallar bütünüdür.
14
12
Avukat Zehra Çiğdem Özcan, CBS’nin adliyedeki konumu şu sözlerle eleştirmek-
tedir: “Savcılık müessesesinin adliyedeki müstesna konumunun gereği olarak,
yargılamada ‘devlet tarafı’ olduğu gerçeğine aykırı bir halde kendini ‘devletin
simgesi’ olarak gören savcılar, bir devlet kurumu olan adliyede tabelaların nere-
ye asılacağına, hangi kalemin nereye yerleştirileceğine, kimi nasıl arayacaklarına,
baro odalarında su olup olmayacağına, avukatın fotokopiyi nerede çektireceğine
veya otoparka saat başı ne kadar ücret ödeyeceğine de elbette ki karar verecekler-
dir. Bu fiiliyat elbette ki savcıların/başsavcının kişiliği ya da egosuyla açıklana-
maz. Avukatla eşit olan savcıların neden HSYK’da yargıçlarla birlikte olduğunun
sorulmasını gerektiren devlet geleneğinden başlamamız gerekir. Her iktidarın
beka bekçisi kabul ettiği savcılık makamının sual olunmaz konumu değişmemek-
tedir” (Zehra Ç. Özcan, İstanbul Adliyesi Kimin?,
http://www.bianet.org/bia-net/insan-haklari/132951-istanbul-adliyesi-kimin, 10 Mart 2015). Özcan’ın aradı-
ğı yanıtı İstanbul Adliyesinin 0 212 375 75 75 numaralı santral telefonu, 27.07.2011
– 03.08.2011 tarihleri arasında arayanları “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı İstan-
bul Adliye Sarayına hoş geldiniz” anonsu ile karşılayarak vermiştir.
13
İlhan Mısırlı, Sosyal Davranışlar ve Protokol Bilgisi, Detay Yayıncılık, Ankara,
2006, s. 13.
14
Altınöz ve Tutar, s. 8.