

Reklam Hukuku Perspektifinden Avrupa Birliği, Alman ve Türk Hukuklarında Tüketici Ölçütü: ...
506
4. Türk Hukukundaki Farklı Görüş Ve Tutumların
Değerlendirilmesi
Reklam Kurulu’nun yukarıda işaret edilen eleştiriye açık bu tutu-
munun, Alman Hukukunun topluluk hukukunu takip etmeden önce-
ki yaklaşımından daha da katı olduğu göze çarpmaktadır. Daha önce
ifade edildiği gibi, Alman Hukukundaki gelişim ve ABAD’ın onlarca
yıllık içtihadına karşıt bu katı tutumun benimsenmesi, tüm reklam-
ların yasaklanması sonucuna götürebilecek ve reklam hukukunun
varlık nedenleriyle çelişecektir. Kaldı ki reklam sahibinin bilerek ger-
çek dışı ve yanıltıcı iddialar ileri sürmesi ve tüketicinin yanılacağını
düşünerek hareket etmesi durumunda,
57
reklam verenin menfaati
hiçbir durumda korunmayacaktır. Alman Hukukundaki uygulama-
dan hareketle, özellikle objektif olarak yanlış bir bilgi içeren reklamın
varlığında, tüketici kriterinin belirlenmesi yoluna gidilmeden, bir per
se haksız ticari uygulama mevcut olduğuna hükmedilebilecektir.
58
Ör-
neğin, üreticinin tavsiye ettiği fiyatın yanlış bir biçimde çok yüksek
yazıldığı bir reklamın, a priori haksız ticari uygulama olduğu söylene-
bilir.
59
Böylece, ortalama standarda yerleştirilmiş tüketici ölçütünün,
tüketicinin menfaatini ağır biçimde ihlal etmediği de bir gerçektir.
Kanımca, bu nedenlerden dolayı Yargıtay’ın yerleşik içtihadı ve öğreti-
deki baskın görüş yerindedir.
SONUÇ
Bir reklamın aldatıcı olup olmadığının belirlenmesi, reklam sonu-
cu aldanan veya aldatılma ihtimali bulunan tüketici kriterinin belir-
lenmesine bağlıdır. Bu kriterin aşağıya ya da yukarıya doğru değişti-
rilmesi, tüketicinin reklamlara karşı ne derecede korunacağı ve hangi
reklamların aldatıcı kabul edileceği sorununa doğrudan etki eder. Böy-
lece tüketici kriterinin, reklamların aldatıcı olup olmadığı konusunda
da kıstas getirerek yasakçı ya da esnek bir reklam ve dolayısıyla haksız
rekabet hukuku politikası seçilmesinde payı olduğu söylenebilir.
Öte yandan Avrupa Birliği’nin getirdiği ortak pazarın yarattı-
ğı dinamizme ayak uydurmak amacıyla, ürün veya hizmet sunanın
menfaati ile tüketicinin menfaati arasında bir denge kurma ihtiyacı
57
Bozbel, s. 121, 122
58
Lettl, s. 456, 457
59
a.g.e. s. 457 BGH’nın “Falsche Herstellerpreisempfehlung” kararı