

Hukuka Rağmen Kanun, Hâkimin Direnme Hakkı ya da Radbruch Formülünü Hatırlamak
602
etik, adalet, eşitlik ve hukuk gibi değerlere dayanan, genellikle toplu-
mun kabulü ile sınanan bir durumdur. Kısacası “hukukun”, “ahlakın”
ve “geçerliliği olan bir değerin” üzerine kurulmuş olan kurum veya
kural meşrudur. Bu nedenle meşruiyet, yetkili organlar tarafından ko-
nulmuş olan bir kanuna uygun olmayı belirten hukukilik kavramın-
dan farklıdır. Zira hukuk kuralları meşruiyete doğrudan doğruya bir
kıstas
oluşturma niteliğine her zaman sahip değildir. Çünkü var olan
hukuk normları, varlıklarının meşruluğunu muhtelif esaslara göre is-
pat etmekle yükümlüdür.
69
Kanunun meşruluğu, şekli geçerliliği (pozitif ulusal normlara uy-
gun yürürlüğe girişi) ve egemen gücün onu kanun olarak ortaya koy-
ma iradesinden bağımsızdır. Bu yaklaşım, hukuki pozitivistlerin “ka-
nunilik eşittir meşruluk” formülünü reddeden bir bakıştır. Kanunun
meşru olup olmadığı tartışmaya açılırken ilk başvurulacak argüman,
kanunun yöneldiği amacın belirlenmesidir. Her kanunun bir amacı
vardır. Radbruch’un, somut tarihi gerçekliğe dayanan ve henüz çürü-
tülmemiş “adalet içeriğinden yoksun ve bizatihi kendisi adaletsizlik
kaynağı olan kanunun, bu özelliği nedeniyle uyulmayı ve uygulanma-
yı hak etmediği, hukuk vasfı almadığı dolayısıyla yok hükmünde ol-
duğu” tezinden hareketle kanun, adalet içeriğinden yoksun ise, eşitliği
dışlayıcı bir karaktere sahipse, katlanılamaz biçimde insan haklarını
kaldırıyor, askıya alıyor ya da yok sayıyorsa meşru değildir.
70
Meşru-
luğun değerlendirilmesinde ilk kalkış noktası olan insan hakları hu-
kukuna göre kanuna içerden bakış, kanunun amacı kadar kanun ko-
yucunun amacını da sorgular. Kural olarak kanunun amacı, kanunun
metniyle ifade edilen nesnel iradesine göre belirlenir. Ancak meşru-
luk tartışmasında ister istemez kanunun amacıyla kanun koyucunun
amacının birlikte ele alınması gerekir. Çünkü açıkça adalet içeriğinden
yoksun kanun yapma eylemi, yetkinin kötüye kullanımı olarak bir sı-
radışılığa, farklılığa, genelden ayrılmaya işaret eder. Kanunun araçsal-
laştırılarak insan hakları karşıtlığının hizmetine açılması, açıkça bir
kötülüğün talebidir.
69
Atay, s. 3
70
Benzer yaklaşım için Bkz, Levent Köker, “Kanunilik ve Meşruluk; Türk Hukuk
Kültürüne Eleştirel bir Yaklaşım için Notlar”,
http://leventkoker.blogspot.com.tr/2013/12/kanunilik-ve-mesruluk-turk-hukuk_12.html, (Erişim, 30.01.2015)