141 / 473
Gümrük İşlemlerine Tabi Tutmadan Ülkeye Eşya Sokma Suçu Üzerine Bir İnceleme
140
Suçun nitelikli halinin düzenlendiği 5607 sayılı KMK m.3/f.1 c.2
incelendiğinde ise, gümrük kapıları dışından yurda eşya sokulması
durumunda herhangi bir beyanname verilme durumu olmadığı gibi
bu hususta eşyanın gümrük idaresinin denetime sokulma imkânı da
olmamaktadır. Bu nedenle, nitelikli hal için aranacak irade failin eş-
yanın gümrük işlemine tabi tutmamak için gümrük kapıları dışından
yurda sokma istek ve iradesidir. Bir kişinin sınırı yanlışlıkla geçmesi
durumunda, gümrük işlemine tabi tutulacak bir eşya taşıyıp taşıma-
dığı ve asıl amacının bu eşyayı ülkeye sokma olup olmadığı, olayın
kaçakçılık kanunu kapsamında değerlendirilmesi bakımından belir-
leyici olacaktır.
E. Suçun Özel Görünüş Şekilleri
1. Teşebbüs
Her suçun ortaya çıkışı farklı bir süreci takip eder. Bu sebeple su-
çun morfolojik bir yapısı olduğundan bahsetmek mümkündür.
83
Bu
yapısı gereği, suç, çeşitli aşamalardan geçer, söz gelimi bu aşamalar;
düşünce aşaması, hazırlık hareketleri, icra hareketleri ve tamamlanma
anı olarak sınıflandırılabilir. İşte tüm bu sürece
iter criminis
( suç yolu)
denir.
84
Bahsedilen bu yolun failin elinde olmayan nedenlerle kesilmesi
veya failin tüm çabasına rağmen arzu ettiği sonucun ortaya çıkmama-
sı durumunda ise teşebbüs meydana gelmiş olur. TCK ‘nın 35. madde-
si teşebbüsü halini; “
Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle
doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlaya-
muayenesinde beyanname de belirttiği eşyanın fazla çıkması durumu ile karşı kar-
şıya kalabilir. Bunu önlemek adına Gümrük Kanunu 63. maddesinde bu hususta
beyanname de yer alan bilgilerin düzeltilmesine izin verileceğini düzenlemiştir.
Henüz ithalatçı gümrük muayenesine eşya girmeden beyanname üzerinde deği-
şiklik yapabilir. Hatta malın gümrük idaresi tarafından muayeneye alınmadan
önce tartılması veya üzerinde ticari olmayacak miktarda numune alması ve una
göre beyanname vermesi halinde artık gümrük muayenesinde oluşacak fazlalık
açısından esaslı bir hataya düştüğünü kabul etmek gerekmektedir. Erman, s. 43.
83
Bu yüzden suçun bir insan gibi doğduğu, yaşadığı ve öldüğü söylenebilir. Pervin
A. İpekçioğlu, Tük Ceza Hukukunda Suça Teşebbüs, Ankara,2009, s. 19.
84
Artuk/Gökcen/Yenidünya, s. 584.