Previous Page  145 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 145 / 473 Next Page
Page Background

Gümrük İşlemlerine Tabi Tutmadan Ülkeye Eşya Sokma Suçu Üzerine Bir İnceleme

144

4926 sayılı mülga Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ise kaçakçılık

suçlarının iştirak halinde işlenmesini ağırlaştırıcı hal olarak düzenle-

mişti. Söz gelimi; 4926 s. Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 5. mad-

desinin 2. fıkrasında; “

Bu Kanunun suç saydığı fiillerin teşekkül halinde

işlenmesi durumunda birinci fıkrada belirtilen cezaya ilaveten ilgili madde-

lerdeki cezalar bir kat artırılarak uygulanır”

denilerek, kaçakçılıkla iştigal

etmek amacıyla aralarında önceden anlaşan iki veya daha fazla kişi-

nin kaçakçılık suçlarını gerçekleştirmesi halini nitelikli hal olarak ön-

görmüştü. Keza, aynı maddenin 3. fıkrası kaçakçılık konusu suçların

teşekkül oluşturmaksızın iki veya daha fazla kişi tarafından işlenmesi

halinde toplu kaçakçılığın oluşacağını belirtmiş ve bu durumda da ve-

rilecek cezada artırıma gitmişti. Teşekkül halinde işlenen kaçakçılık

ile toplu halde işlenen kaçakçılık suçu arasında bulunan fark; teşekkül

halinde faillerin devamlılık iradelerini taşımaları, toplu kaçakçılıkta

ise aralarındaki anlaşmaya dayanarak tek bir kaçakçılık suçunu işle-

meleridir.

2007 tarihli 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu, 5237 sayılı

Türk Ceza Kanunu’na uygun olarak hazırlanmasından dolayı, iştirak

hükümlerinde de değişikliklere gitmiştir. Bunun neticesinde, teşekkül

halinde işlenen kaçakçılık suçları ibaresini kaldırarak, genel nitelik-

li hal olarak, kaçakçılık suçlarının bir örgütün faaliyeti çerçevesinde

işlenmesini düzenlemiştir.

94

Bunun yanı sıra, aynı maddenin ikinci

fıkrası kaçakçılık suçlarının toplu halde işlenmesi için örgüt niteliği

taşımayan üç veya daha fazla kişinin bulunması gerektiğini belirterek,

Türk Ceza Kanunu ile bir uyum yakalamıştır.

5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun iştirake ilişkin gös-

terdiği bir diğer özellik ise, Kanunun 4. maddesinin 6. fıkrası uyarınca

kaçakçılık fiillerini önleme, izleme ve araştırma ile görevli kişilerin bu

kanun kapsamında işlenen suçlara göz yumması durumunda müşte-

tı. Asli maddi iştirak, “fiili irtikâp etme” ve “doğrudan doğruya beraber işleme”

şekillerini kapsarken; asli manevi iştirak ise bünyesinde “azmettirme” barındırı-

yordu. Fer’i iştirak halleri ise tek tek sayılmaktaydı. Artık yeni Kanunla bu ayrım-

lar kaldırılmış ve failin sorumluluk statüsüne göre cezayı belirleyen daha çağdaş

bir sistem benimsenmiştir. Artuk/Gökcen/Yenidünya, s. 620.

94

Örgüt deyiminden ne anlaşılması gerektiği TCK m. 220’de düzenlenen “Suç İşle-

mek Amacıyla Örgüt Kurma” suçunun gerekçesinde belirtilmiştir. Ayrıca bkz. dn.

11.