

TBB Dergisi 2015 (121)
Emine Gül KAMİLOĞLU LATİFOĞLU
335
rülmektedir.
38
Bireyler her zaman rasyonel davranamadığı gibi, bilgi
edinmek ve bilgiyi kullanmak maliyetli bir süreçtir. Dolayısıyla ger-
çek hayatta yapılan seçimler, sıklıkla bilgi sorunundan etkilenir. Bu-
nun beraberinde getirdiği risk ise, yapılan seçimlerin ve sözleşmelerin
ekonomik açıdan etkin olmaması ve tüketici bakımından ağır koşullar
içermesidir.
Tüketicilerin, bilgi sorununun temelinde yatan durum ise genel
işlem koşullarının tüketiciler tarafından özümsenememesidir. Tü-
keticilerin genel işlem koşullarını incelemesi durumunda ne hukuki
bilgileri yeterli olacak, ne bunları incelemeye vakitleri olacak, ne de
bir avukata danışmaya gidebileceklerdir. Dolayısıyla GİŞ kullanılan
sözleşmelerde müşterinin kendisine aktarılan bilgiyi değerlendirerek
sağlıklı bir tercihte bulunması söz konusu değildir. Müşterinin sözleş-
me kurarken GİŞ içeriğini dikkate almamasının piyasaya etkisi ise bu
alanda rekabetin işlememesidir.
39
Bankaların kredi kartı sözleşmeleri
matbu sözleşmelerdir ve karşı tarafça tartışılması mümkün değildir.
40
Bu kapsamda bankalar, tüketici tarafından anlaşılamayan genel iş-
lem koşulunu sözleşme içine saklayarak talep etmeye çalışacaktır. Bu
halde yasa koyucunun bu aksaklıkları düzeltmek üzere düzenleme
yapması, ilke olarak sosyal refahı artırabilir. Burada asıl sorun nasıl
bir hukuki müdahale yapılması gerektiğidir. Bu açıdan sözleşmelerde
mükerrer olarak kullanılan şartlar ve özellikle GİŞ açısından öncelikli
yol, bilgiye sahip olan sözleşme tarafı için bilgilendirme yükümlülük-
leri getirilmesi, sonrasında ise bunların haksız şart oluşturup oluştur-
madığının hakim eliyle denetlenmesidir. Bilgi verme yükümlülüğüne
aykırı davranılması halinde ise bir yandan bir idari yaptırım uygu-
lanmakta, diğer yandan da yeterli bilgi olmadan sözleşme akdeden
tarafa ya sözleşmeyi sonlandırma hakkı verilmekte ya da eksik bilgi
verilmesinden kaynaklanan zararın tazminini talep etme imkanı ta-
nınmaktadır.
Bilgi eksikliğinin giderilmesinin bir başka yolu, bilginin taraflar-
ca değil de çeşitli kurumlar eliyle sağlanmasıdır. Bilginin belirli mer-
kezlerde toplanması, bilgi elde etmenin ve aktarmanın maliyetlerini
38
Atamer/Sanlı, s.24
39
Atamer, Genel İşlem Şartları, s.37 vd.., naklen Atamer/Sanlı, s.34
40
İbrahim Kaplan, Banka Sözleşmeleri Hukuku, Seçkin Yayınları, Ankara 1996, C.I,
s.76