Previous Page  342 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 342 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2015 (121)

Emine Gül KAMİLOĞLU LATİFOĞLU

341

ekonomik etkinliği sağlamayan sözleşmelerin kurulması tehlikesi

mevcuttur.

Günümüzde, ülkemizde tüketicinin yeterince bilgilendirilmedi-

ğinden bahisle bilgi sorununun bulunduğu ve bankaların bunu istis-

mar ederek kredi kartlarından haksız ve yüksek tutarda meblağlar

tahsil ettiği kanaati oluşmuştur. Bununla birlikte sözleşme serbestisi

kapsamında ticari hayatın ve sunulan hizmetin bir gereği olarak ücret

alınması bir haktır. Piyasalara ancak bir piyasa aksaklığı olduğunda

müdahale edilmesi gerektiği ve fiyat kontrolünün sadece istisnai hal-

lerde yapılabileceğine dair hukuk ve iktisat öğretisindeki

46

düşünce

doğrultusunda kredi kartı aidatlarına müdahale yapılmaması doğru

olacaktır. Bilgi sorunu olması durumunda ise bu sorunun asgari mü-

dahale ile giderilmesi, fiyatlara müdahalenin söz konusu önlemlerin

de yetersiz kalması durumunda tercih edilmesi gerekmektedir.

Tüketiciler açısından hukuk sistemimize yeni giren kavramlar

olan genel işlem koşulları ve haksız şartlar, tüketici hakem heyetleri ve

mahkemeler tarafından olaylar bazında dikkate alınmalıdır. Bununla

birlikte Kanun koyucu, bu kavramların sistem tarafından özümsen-

mesini beklemeksizin tüketici şikâyetlerin artması ve banka gelirle-

rinin önemli kısmının komisyon gelirlerinden sağlanması yönünde

hukuki temeli olmayan gerekçeler ile bankaları aidat alınmayan bir

kart çıkartmak zorunda bırakmıştır.

Kredi kartının hem operasyonel hem sermayesel maliyetleri gözö-

nüne alındığında bankaların en az 30 gün vade ötelemesi yapan kredi

kartlarını aidatsız olarak kullandırması bir zorunluluk olarak öngö-

rülmemelidir.

Bu kapsamda Kanun Koyucunun öncelikle ilgili kamu spotları ve

duyurular ile tüketiciyi bilgilendirmesi, bankaların genel işlem şart-

larını tüketicinin anlayacağı şekilde ayrı bir sözleşmede düzenlemesi

gibi zorlayıcı tedbirler alması, ayrıca ağırlaştırılmış idari yaptırımları

ile sistemin işleyişini sağlaması gerekirken, ilaçlanmayı bekleyen bir

bitkiyi kökünden kesmek misali bir düzenlemeye gidildiği düşünül-

mektedir.

46

Hukuk ve iktisat öğretisi hakkında kapsamlı bilgi için bknz. Kerem Cem Sanlı,

Hukuk ve Ekonomi Öğretisi ve Haksız Fiil Hukukunun Ekonomik Analizi, İstan-

bul 2007, s.9-92