Previous Page  434 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 434 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2015 (121)

Atila SAV

433

1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 5. maddesinde, avukatlık

mesleğine kabul isteminin reddolunacağı hâller düzenlenmiştir.

İtiraz konusu kuralda ise avukatlık mesleğine yaraşmayacak tutum

ve davranışların ilgilinin çevresince bilinmiş olunması durumunda,

avukatlık mesleğine kabul isteminin reddolunacağı belirtilmiştir.

Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan

haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, ey-

lem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk

düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, hukuk güvenliğini sağlayan,

Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet

organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan,

yargı denetimine açık olan devlettir.

Hukuki güvenlik ile belirlilik ilkeleri, hukuk devletinin

önkoşullarındandır. Kişilerin hukuki güvenliğini sağlamayı amaçlayan

hukuki güvenlik ilkesi, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını,

bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini,

devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici

yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar. Belirlilik ilkesi ise yasal düzen-

lemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksa-

maya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır ve uygula-

nabilir olmasını, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı

koruyucu önlem içermesini ifade etmektedir. Bu bakımdan, kanunun

metni, bireylerin, gerektiğinde hukuki yardım almak suretiyle, hangi

somut eylem ve olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun

bağlandığını belli bir açıklık ve kesinlikte öngörebilmelerine imkân

verecek düzeyde olmalıdır. Dolayısıyla, uygulanması öncesinde ka-

nunun, muhtemel etki ve sonuçlarının yeterli derecede öngörülebilir

olması gereklidir.

İtiraz konusu kuralda, adayın avukatlık mesleğine yaraşmaya-

cak tutum ve davranışlarının çevresince bilinmesi durumunun avu-

katlık mesleğine giriş engeli olacağını hükme bağlamaktadır. Kuralda

yer alan “avukatlık mesleğine yaraşmayacak tutum ve davranışlar” ile

söz konusu tutum ve davranışların “ çevresince bilinmesi” kavramla-

rının muğlak ve objektiflikten uzak olduğu açıktır. Kuralda, adayların

hangi tutum ve davranışlarının avukatlık ile bağdaşmayacağına ve

bunların çevrece bilinmesinin ne demek olduğu belirtilmemiştir. Bu

nedenle avukat adaylarının mesleğe kabulünde barolara sınırları belli

olmayan geniş bir takdir yetkisi verilmektedir. Dolayısıyla, mesleğe

kabul edilmeme sonucunu doğuran nedenlerin tespiti noktasında ba-