

“Avukatlık Mesleğine Yakışacak Tutum ve Davranışlar Deyimi” Muğlâk ...
430
11.07.2011 tarih ve 14777 sayılı kararıyla işlemin onayına karar verildiği,
söz konusu işlemlerin iptali istemiyle açılan davanın Ankara 9. İdare
Mahkemesi’nin 24.04.2009 tarih ve 2009/9214 sayılı kararıyla reddedildiği,
davanın Danıştay’da temyiz aşamasında bulunduğu, davacının memnu
haklarının iadesi istemiyle yaptığı başvuru üzerine İstanbul 11. Ağır Ceza
Mahkemesi’nin 27.05.2011 tarih ve 2011/616 değişik iş sayılı kararı ile memnu
haklarının iadesi konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği
ve bunun üzerine davacının yaptığı başvuru üzerine başka bir il Barosu’na
28.12.2011 tarih ve 2011/63 sayılı Yönetim Kurulu kararı ile kaydedildiği,
kararın Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu’nun 09.01.2012 tarih ve
31481-191 sayılı kararı ile uygun bulunduğu, ancak Adalet Bakanlığı Hukuk
İşleri Genel Müdürlüğü’nün 24.01.2012 tarih ve 1115/2003 sayılı kararı ile
davacının mahkumiyetine konu fiilinin 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun
5/1-c maddesinde yer bulan avukatlık mesleğine yaraşmayacak tutum ve
davranışları çevresince bilinmiş olmak kapsamında olduğu gerekçesiyle Tür-
kiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu kararının uygun bulunmadığı ve bir
daha görüşülmek üzere Türkiye Barolar Birliği’ne geri gönderildiği, bu kez
Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu’nun 03.02.2012 tarih ve 31785-2
sayılı kararı ile davacının baro levhasına yazılması talebinin kabulüne ilişkin
önceki kararda ısrar edildiği, bakılan davanın da söz konusu işlemin iptali
istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.
Anayasanın 13. maddesine göre temel hak ve özgürlükler an-
cak, Anayasanın özüne ve ruhuna uygun olarak, Yasa ile sınırlanabilir.
Anayasanın temel insan hak ve hürriyetlerinden olan çalışma hürriyetinin,
Yasa ile sınırlanması sırasında da, kamusal gereklilikler ile temel insan hak
ve özgürlükleri yönünden “ölçülülük” ve “belirlilik” ilkesi gözetilerek düzen-
leme yapılması esastır.
Yukarıda anılan 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 5/1-c maddes-
inde avukatlık mesleğine yaraşmayacak tutum ve davranışlarının çevresince
bilinmiş olması avukatlık mesleğine kabule engel haller arasında sayılmıştır.
Bu durumda, Anayasada yer bulan çalışma hürriyetinin yukarıda
anılan Kanun hükmü ile sınırlandığı ve söz konusu hükmün avukatlık
mesleğine yaraşmayacak tutum ve davranışların hangi fiilleri kapsayıp hang-
ilerini kapsamadığı noktasında belirlilik ölçütüne aykırı nitelikte olduğu, bu-
nun yanında bir temel hak ve özgürlüğü kısıtlayan bu belirsiz düzenlemenin
ayrıca çevresince biliniyor olma gibi bir başka muallak ve yoruma oldukça açık
bir şekilde düzenlenmesiyle diğer bir sınırlama yoluna gidildiği anlaşılmakta
olup 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 5/1-c maddesinde yer alan hükmün
Anayasa’nın 5., 13. ve 48. maddelerine aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.