

TBB Dergisi 2015 (121)
Deniz AKÇAY
459
bb) Karpaz Rumları açısından
Karpaz Rumları açısından hesaplanan tazminat miktarı daha da
tartışılabilir niteliktedir. Kararda, bu kategorideki kişilerin sayısı belli
olmadığı gibi, talepleri, iddiaları, bugünkü yaşam koşulları gibi veriler
de bulunmamaktadır. Hükmedilen tazminatın maddi değil, manevi
nitelikte olması, hesaplamanın, yararlanacak bireylerin sayısı, ailevi
durumu, hatta hayatta olup olmadığı gibi herhangi bir hesaplama re-
feransına yer verilmemesi ilk kez bir devlet başvurusunda uygulanan
AİHS’nin tazminata ilişkin 41. maddesi açısından ciddi bir eksiklik
oluşturmaktadır. Kararda ayrıca, tazminatın hangi tarihe göre hesap-
landığına dair herhangi bir ipucu da yer almamaktadır.
Bu kategori açısından ayrıca kayıp Rumlarla ilgili
Varnava
kara-
rıyla getirilen zaman sınırlaması nedeniyle bu kategorideki bireylerin
AİHM’ne bireysel başvuruda bulunamayacakları için “uğradıkları”
mağduriyetin ancak devlet başvurusu çerçevesinde giderilebileceği
argümanı da ileri sürülemez. Zira, Karpaz Rumları açısından 1974
olayları ve ayrıca Karpaz bölgesindeki yaşam koşullarıyla bağlantılı
olup ihlal kararıyla sonuçlanmış herhangi bireysel bir başvuruya rast-
lanmamaktadır. Bu bakımdan, Karpaz grubu için AİHM’nin hükmet-
tiği 60 milyon Euro’luk mânevi tazminatın ne şekilde hesaplandığı ko-
nusunda kararda herhangi bir açıklamaya yer verilmemiştir.
Tazminat kararı ve AİHS’nde öngörülen karar alma organları
arasındaki yetki dağılımı sorunu
AİHM kararı ayrıca, Sözleşme’nin yargı organı ile Avrupa
Konseyi’nin siyasi karar organı arasındaki yetki dağılımına ilişkin
maddelerinin oluşturduğu hukuksal ve ilkesel çerçeve açısından da
ciddi biçimde uzaklaşmakta, iki organ arasındaki bir “kuvvetler ayrı-
lığı” ilkesi sayılabilecek dengeyi zedelemektedir.
AİHS’nin “
Kararların bağlayıcılığı ve infazı
” başlığını taşıyan 46.
maddesinin açık hükmüne göre :
“ 1. Yüksek Akit Taraflar, taraf oldukları davalarda Mahkeme’nin verdiği
kesinleşmiş kararlara uymayı taahhüt ederler.