

Anayasa Mahkemesi’nin Laiklik ve Bölünmez Bütünlük İlkeleri Ve Hegemonik Koruma ...
20
Gelinen bu alanda çoğulcu demokrasi anlayışlarından ve özellikle
siyasi partilerin çoğulcu demokrasi bakımından öneminden, bir di-
ğer anlamda işlevselliğinden söz edilmesi gerekir. Tanör’ün belirttiği
gibi demokrasi, iktidarın kaynağı olarak halk veya millet egemenliği
ile gelişen tarihsel koşullar bağlamında değerlendirilen bir kavram
olmuştur. Fakat gelişen siyasal şartlar altında demokrasinin salt bir
iktidar kaynağı sorunu olmadığı, aksine iktidarın sınırlandırılması ile
de ilintili olduğu görülmektedir.
26
Dolayısıyla demokrasi salt seçim
sonucu olarak bir sayısal işlemin toplamından ibaret değildir
27
; aynı
zamanda insan hak ve özgürlüklerine dayanan bir ilkeler ve değerler
bütünüdür. Bu durumda özgürlükçü ve liberal temeli olan çoğulcu de-
mokrasi anlayışına varılmaktadır. Şu halde çoğulcu demokrasi insan
hak ve özgülüklerine bağlı olarak siyasal iktidarın sınırlandırılmasına
ve evrensel hukuk ve demokrasi ilkeleri bağlamında hukukun üstün-
lüğünün olduğu hukuk devleti ilkesine dayanmaktadır.
28
26
Tanör, Türkiye’de Demokratikleşme, s. 18-19. İnceoğlu’nun belirttiği gibi “Çoğul-
culuk, çoğunluktan farklı olma hakkının korunması ve bu çerçevede çoğunluk ik-
tidarının sınırlanması olarak özetlenebilir.” Sibel İnceoğlu, “İnsan Hakları Avrupa
Mahkemesi Kararlarında Çoğulculuk”, Çoğulcu Demokrasi Çoğunlukçu Demok-
rasi İkilemi ve İnsan Hakları Toplantısı, Türkiye Barolar Birliği Yayınları, Editör:
Ece Göztepe, Ankara 2010, s. 125.
27
Gerçekten de Esen’in belirttiği gibi “Demokrasi sayı çoğunluğu ile oynanabilecek
bir nevi cambazlık değildir” denilebilir. Bülent Nuri Esen, , “Türkiye’de Anayasal
Gelişmeler”,
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
, C. 25, S. 1-2, Ankara 1968,
s. 46. Fakat demokrasiyi elitist bir değerlendirmeye tabi tutup, rejim bekçiliği veya
aydın despotluğu olarak görmek de anakronik bir bakış açısıdır. Esen’in anayasal
görüşleri veya genel olarak Türk anayasal tezleri için bkz. Bülent Tanör, Anayasal
Gelişme Tezleri, Yapı Kredi Yayınları, b. 1, İstanbul 2008.
28
Tanör, Türkiye’de Demokratikleşme, s. 19. Dolayısıyla “Görüldüğü gibi demok-
rasi ya da demokratikleşme/demokratikleşememe, siyasal boyutları olan, insan
hakları ve hukuk devleti gibi unsurları da zorunlu olarak içeren, çok kapsamlı
ve karmaşık bir süreçtir.” Tanör, Türkiye’de Demokratikleşme, s. 19. Dolayısıyla
çoğulcu demokrasideki çoğulculuğun gerçekliği bireyin anlam dünyasını oluştu-
ran ahlaki, dini, siyasi, düşünsel veya duygusal alandaki göreceliğinden, bir diğer
anlamda çeşitliliğinden kaynaklandığının vurgulanması gerekir. Özellikle siyasal
alandaki çoğulculuğun sağlanmasının diğer alanlardaki çoğulculuğun söz konu-
su olmasındaki garantörlüğünü yaptığı siyasal iktidar ile bireyin ilişkisine bakıl-
dığında söylenebilir. Gerçekten de siyasal anlamda beliren çoğulcu demokrasi
kültürü ile ancak bireyin anlam dünyasını oluşturan değerlerin çoğulculuğu ve
böylece bireyin yaşam pratiğindeki özerk alanı güvenceye bağlanabilir. Özellik-
le Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarına yansıyan çoğulcu demokrasi
değerlendirmeleri ve siyasal alandaki ifade özgürlüğünün sağlanmasının çoğulcu
demokrasideki önemine ilişkin benzer doğrultudaki yaklaşım için bkz. İnceoğlu,
83-129.