

Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartların Bağlayıcı Olmamasının Sonuçları
282
GİRİŞ
Çağımızda, üretim ve pazarlama tekniklerindeki değişiklikler ve
bunların sonucu olarak ortaya çıkan, önceden, tek taraflı olarak ve bir-
den çok kişiyle imzalanması amacıyla düzenlenen tip sözleşmelerin
satıcılar tarafından sıklıkla kullanılmasıyla birlikte, tüketici hakları-
nın korunması bakımından, “genel işlem koşulları” olarak adlandırı-
lan bu şartlar özel bir önem taşımaya başlamıştır.
“Haksız şartlar”
terimi ise ilk olarak tüketici sözleşmelerinde
yer alan kötüye kullanılabilir kayıtlara karşı tüketicinin korunma-
sı amacıyla Avrupa Birliği Konseyi tarafından kabul edilen 5 Nisan
1993 tarih, 93/13 sayılı Tüketici Sözleşmelerinde Kötüye Kullanılabilir
Kayıtlar Hakkında Yönergede kullanılmıştır.
1
Ülkemizde ise tüketi-
cinin haksız şartlara karşı korunmasıyla ilgili ilk somut düzenleme,
2003 yılında, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un
2
6.maddesinin, 4822 sayılı Kanun’la
3
değiştirilmesiyle olmuştur.
4
En son
ise 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Kanun’un
5
5.mad-
1
93/13 sayılı Tüketici Sözleşmelerinde Kötüye Kullanılabilir Kayıtlar Hakkında
Yönerge’nin 6.maddesinde haksız şart;“ Üye Ülkeler, bir satıcı veya tedarikçi ile
tüketici arasında akdedilen sözleşmede kullanılan haksız şartların, ulusal yasa-
larında hüküm altına alındığı üzere, tüketiciyi bağlamayacağı ve sözleşme, eğer
haksız şartlar olmaksızın varolmaya devam edebilecekse, o şartlar altında tarafla-
rı bağlamaya devam edeceği kuralını getireceklerdir. şeklinde belirtilmiştir.
2
(RG. 08.03.1995, S.22221).
3
(RG. 14.03.2003, S.25048). 6.madde hükmü; “Satıcı veya sağlayıcının tüketiciyle
müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşme-
den doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde
tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır.- Taraf-
lardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar
tüketici için bağlayıcı değildir.- Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve
özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edeme-
mişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir.- Sözleş-
menin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna
varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hük-
münün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uy-
gulanmasını engellemez. Bir satıcı veya sağlayıcı, bir standart şartın münferiden
tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükü ona aittir.” şeklinde düzenlenmiştir.
4
TKHK.’un önceki halinde haksız şartlara ilişkin herhangi bir düzenleme bulun-
mamakla birlikte; 2003 yılında yapılan değişiklik ile haksız sözleşme koşulları
kanun kapsamında yer almıştır. TKHK.’da yapılan bahse konu değişiklik, AB
mevzuatının iç hukukumuzla uyumlaştırılması zorunluluğunun sonucu olarak
karşımıza çıkmaktadır. (Aydın Zevkliler/Murat Aydoğdu, Tüketicinin Korunma-
sı Hukuku, Seçkin Yayıncılık, 3.Bası, Ankara 2004, s.156 vd).
5
(RG. 28.11.2013, S.28835).