

TBB Dergisi 2016 (122)
Didem YILMAZ
67
sayılı Kanun’un 132. maddesinde aramıştır. Anayasada “başka bir mer-
cie başvurulamaz” ifadesi karşısında, 298 sayılı Kanun’un 132. madde-
sinin hem 4. hem de 7. fıkralarında “kararlar aleyhine
hiçbir
mercie
ve kanun yoluna başvurulamaz” düzenlemesine değinerek, YSK ka-
rarlarına karşı hem idari ve hem de yargısal başvuru yolunun kapalı
olduğu sonucuna varan AYM, başvuru hakkında ret kararı vermiştir.
AnayasaMahkemesi, Anayasa’nın 79. maddesinde yer alan düzen-
lemeye, 298 sayılı Kanun’un 132. maddesi ışığında bir anlam vererek
vardığı bu sonuçla, anayasanın üstünlüğü kuralını ters-yüz etmekle
kalmamış, birçok açıdan anayasa ile uyumlu olmayan bir durum ya-
ratmıştır. Bunları ortaya koymak için öncelikle 1982 Anayasası’nın 67.,
79. ve 148. maddeleri arasındaki bağlantıyı ele almak gerekmektedir.
Temel siyasi haklardan olan seçme ve seçilme hakkı, Anayasa’nın
67. maddesinde düzenlenmektedir. 1982 Anayasası’nı, diğer Avrupa
Anayasalarından ayıran en önemli fark, bu siyasi hakka ayrıca ku-
rumsal bir güvence sağlamak olmuştur. Bu kurumsal güvence de 79.
maddede yer almaktadır. Bu düzenlemeyle, seçme ve seçilme hakla-
rının kullanımın sağlanması, böylece de seçimlerin yapılması yargı
organlarına verilmiş; bu konu ne yürütmenin ne de yasama organının
gölgesinde bırakılmıştır. Seçmenlik sıfatının tespitinden, oy pusulala-
rının bastırılmasına, adaylık sürecinden propaganda işlemlerine ka-
dar, seçimlerle ilgili tüm konular Anayasa koyucunun ifadesiyle birer
yargı organı olan seçim kurullarının görev ve yetkisindedir. Anaya-
sa koyucu, böyle bir tercih yapmasının sebebini de, 79. maddenin ilk
fıkrasında
seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü
olarak ifade ettiği
görülmektedir. Gene Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan demokra-
tik hukuk devleti kuralının bir gereği olarak da, seçimlerle ilgili yö-
netim işleri ile seçim uyuşmazlıklarının çözümü de, bağımsızlık ve
tarafsızlık sıfatına sahip bu kurullara ve en son aşamada da YSK’ya
bırakılmıştır. Dolayısıyla, Anayasa’nın 67. maddesi, ancak 79. maddeki
düzenleme ile maddi bir anlam kazanmaktadır ve 79. maddenin ikinci
fıkrasında yer alan,
seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla
ilgili bütün yolsuzlukları, şikayet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağ-
lama ve….. Yüksek Seçim Kurulunun kararları aleyhine başka mercie başvu-
rulamaz
hükmü, 67.maddedeki anayasal hakların vatandaşlar tarafın-
dan kullanılmasının emanet edildiği alanın özerkliğini korumaktan
başka bir anlam taşımamaktadır. Başka bir ifade ile Anayasa koyucu