Previous Page  204 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 204 / 497 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (123)

Güray ERDÖNMEZ

203

Öte yandan, ceza davasında hükmün açıklanmasının geri bıra-

kılmasına karar verilmesi halinde, daha önce ceza davası açıldığında

kendiliğinden duran takibe bundan böyle de devam edilmesi müm-

kün olmayacaktır. Ceza mahkemesinde hükmün açıklanmasının geri

bırakılmasına karar verilse bile, hukuk mahkemesi nezdinde açılmış

bir sahtelik davası varsa, bu dava sonuçlanıncaya kadar icra takibi

durmaya devam edecektir. Borçlunun ayrı bir sahtelik davası açmadı-

ğı hallerde ise, sahtelik itirazını inceleyen icra mahkemesi veya itira-

zın iptali davasına bakan genel mahkeme ceza mahkemesinin vakıa

tespitlerini de dikkate alarak borçlunun sahtelik itirazı hakkında bir

karar verecektir. Bu süreçte, icra mahkemesinin ihtiyati tedbir kara-

rı vererek takibin durdurulmasına karar vermesi sahte olduğu ceza

mahkemesi kararıyla ortaya çıkan senede dayanarak takip işlemlerine

devam edilmesini önleyecektir.

SONUÇ

Adi ve resmi senet gerek icra takiplerinin gerekse hukuk davala-

rının dayanağını teşkil eden önemli bir belgedir. Ancak, adi ve resmi

senetlerin bu fonksiyonlarını icra edebilmeleri tahrif edilmemiş veya

baştan sahte şekilde düzenlenmemiş olmalarına bağlıdır. Adi ve resmi

senedin nitelikleri farklı olduğu için bu senetlere yöneltilen sahtelik

iddiasının doğurduğu sonuçlar da farklı olmaktadır. Nitekim Hukuk

Muhakemeleri Kanunu’nda adi ve resmi senetlerdeki sahtelik iddiası-

nın doğurduğu hüküm ve sonuçlar birbirinden farklı şekilde düzen-

lenmiştir (HMK.m.209/1, 2). Sahtelik iddiasının hukuk davalarındaki

etkisi, o senedin mahkeme tarafından delil olarak dikkate alınıp alın-

mayacağı hususunda önem arz eder. Taraflardan biri adi senede daya-

nıyorsa sahtelik iddiasının ön sorun olarak çözüme kavuşturulması

gerekecek, senedin sahte olup olmadığı belli oluncaya kadar taraf o se-

nede delil olarak dayanamayacağı gibi, mahkeme de senedi hükmüne

esas alamayacaktır. Tarafların resmi senede dayandıkları hallerde ise,

sahte olduğu mahkeme kararıyla sabit oluncaya kadar resmi senede

delil olarak dayanmak mümkündür. Görüldüğü gibi, kanun koyucu

düzenlenmesine veya onaylanmasına resmi makamların katıldığı se-

netlerin sahtelik iddiasından etkilenmeyeceklerini öngörmüştür. Bu

sonuç sadece hukuk davaları bakımından değil, icra takipleri yönün-

den de geçerlidir.