

TBB Dergisi 2016 (123)
Güray ERDÖNMEZ
203
Öte yandan, ceza davasında hükmün açıklanmasının geri bıra-
kılmasına karar verilmesi halinde, daha önce ceza davası açıldığında
kendiliğinden duran takibe bundan böyle de devam edilmesi müm-
kün olmayacaktır. Ceza mahkemesinde hükmün açıklanmasının geri
bırakılmasına karar verilse bile, hukuk mahkemesi nezdinde açılmış
bir sahtelik davası varsa, bu dava sonuçlanıncaya kadar icra takibi
durmaya devam edecektir. Borçlunun ayrı bir sahtelik davası açmadı-
ğı hallerde ise, sahtelik itirazını inceleyen icra mahkemesi veya itira-
zın iptali davasına bakan genel mahkeme ceza mahkemesinin vakıa
tespitlerini de dikkate alarak borçlunun sahtelik itirazı hakkında bir
karar verecektir. Bu süreçte, icra mahkemesinin ihtiyati tedbir kara-
rı vererek takibin durdurulmasına karar vermesi sahte olduğu ceza
mahkemesi kararıyla ortaya çıkan senede dayanarak takip işlemlerine
devam edilmesini önleyecektir.
SONUÇ
Adi ve resmi senet gerek icra takiplerinin gerekse hukuk davala-
rının dayanağını teşkil eden önemli bir belgedir. Ancak, adi ve resmi
senetlerin bu fonksiyonlarını icra edebilmeleri tahrif edilmemiş veya
baştan sahte şekilde düzenlenmemiş olmalarına bağlıdır. Adi ve resmi
senedin nitelikleri farklı olduğu için bu senetlere yöneltilen sahtelik
iddiasının doğurduğu sonuçlar da farklı olmaktadır. Nitekim Hukuk
Muhakemeleri Kanunu’nda adi ve resmi senetlerdeki sahtelik iddiası-
nın doğurduğu hüküm ve sonuçlar birbirinden farklı şekilde düzen-
lenmiştir (HMK.m.209/1, 2). Sahtelik iddiasının hukuk davalarındaki
etkisi, o senedin mahkeme tarafından delil olarak dikkate alınıp alın-
mayacağı hususunda önem arz eder. Taraflardan biri adi senede daya-
nıyorsa sahtelik iddiasının ön sorun olarak çözüme kavuşturulması
gerekecek, senedin sahte olup olmadığı belli oluncaya kadar taraf o se-
nede delil olarak dayanamayacağı gibi, mahkeme de senedi hükmüne
esas alamayacaktır. Tarafların resmi senede dayandıkları hallerde ise,
sahte olduğu mahkeme kararıyla sabit oluncaya kadar resmi senede
delil olarak dayanmak mümkündür. Görüldüğü gibi, kanun koyucu
düzenlenmesine veya onaylanmasına resmi makamların katıldığı se-
netlerin sahtelik iddiasından etkilenmeyeceklerini öngörmüştür. Bu
sonuç sadece hukuk davaları bakımından değil, icra takipleri yönün-
den de geçerlidir.