Previous Page  199 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 199 / 497 Next Page
Page Background

Adi ve Resmi Senette Sahtelik İddiasının Hukuk Davalarına ve İcra Takiplerine Etkisi

198

açıklanmasının geri bırakılması kararının sanık hakkında hukuki bir

sonuç doğurmayacağının açıkça ifade edildiği; beş yıllık deneme sü-

resi içinde bir suç işlendiği takdirde mahkemece hükmün açıklana-

cağı ve sanığın temyiz hakkının doğacağı, temyiz incelemesinde ceza

mahkemesinin kararı bozulduğu takdirde ise, hukuk mahkemesinin

kararının dayanağının ortadan kalkacağı ve yargılamanın yenilenme-

si yolunun gündeme geleceği ve bu durumun adalete olan güveni ze-

deleyeceği gerekçelerine dayanmaktadır.

83

83

Yargıtay bu sonuca özellikle şu gerekçelerle varmaktadır : “ … Hükmün açık-

lanmasının geri bırakılması kararı ise, 5271 Sayılı C.M.K.nın 223 üncü maddesin-

de belirtilen hükümlerden değildir. “Kurulan hükmün sanık hakkında hukuksal

bir sonuç doğurmamasını” ifade eden hükmün açıklanmasının geri bırakılması

kurumu, davayı sonuçlandıran ve uyuşmazlığı çözen bir “hüküm” değildir.

Bunun sonucu olarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlar,

C.M.K.nın 223 üncü maddesinde sayılan hükümlerden olmadığından, bu tür

kararların yasa yararına bozulması durumunda yargılamanın tekrarlanması ya-

sağına dair kurallar uygulanamayacağı gibi, davanın esasını çözen bir karar bu-

lunmadığı için verilecek hüküm veya kararlarda lehe ve aleyhe sonuçtan da söz

edilemeyecektir ( Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 3.5.2011 gün ve 2011/4-61 E.,

2011/79 K.; 6.10.2009 gün ve 2009/4-169 E., 2009/223 K. sayılı ilamları). Kaldı ki,

C.M.K.nın 231/5 inci maddesinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ka-

rarının sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmayacağı açıkça ifade edilmiştir.

Böylece hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararıyla kurulan hüküm, belli

bir süre sanık hakkında hüküm ifade etmemekte, her hangi bir sonuç doğurma-

maktadır. Sanık bulunduğu hal üzere bırakılmakta, aynen yargılanan kimsenin

durumunda kalmakta ve yapılan yargılama geçici bir süre askıda kalmaktadır.

Askı süresi boyunca, yargılanan kimsenin sanık sıfatı devam eder ise de, hiçbir

şekilde bu kimse hükümlü sayılamaz. Bu sebeple hakkında hükmün açıklanma-

sının geri bırakılmasına karar verilen kimse, hiçbir haktan yoksun bırakılamaz

ve ayrıca bu karara dayanarak hiçbir hukuki statüden dışarıya çıkarılamaz. Az

yukarda da açıklandığı üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı

kesin bir mahkumiyet anlamında değildir. Bu sebeple ortada ceza hukuku anla-

mında kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü bulunmadığından B.K.nun 53. mad-

desi uyarınca hukuk hakimini bağlamayacaktır. Aksi düşünüldüğü takdirde beş

yıllık deneme süresi içinde bir suç işlendiğinde mahkemece hüküm açıklanacak

ve temyiz hakkı doğacak; şayet yapılan temyiz incelemesinde ceza mahkemesi

kararı bozulursa hukuk mahkemesinin kararının da dayanağı ortadan kalkacak

ve yargılamanın yenilenmesi gündeme gelecektir. Bu durum ise adalete olan gü-

ven ve saygıyı zedeleyecektir. Diğer taraftan, beş yıllık denetim süresi bittikten

sonra menfi tespit davası açıldığında ortada ceza mahkemesi kararı bulunmadı-

ğından B.K.nun 53. maddesi uyarınca hukuk hakimini bağlayıcı bir karardan da

söz edilemeyecektir. Aksine, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının

hukuk hakimini bağlayacağı kabul edildiğinde hukuk hakimince verilecek ka-

rar davanın beş yıllık deneme süresi içinde ve sözü edilen süre bittikten sonra

açılması veya kararın sözü edilen süre bittikten sonra verilmesi hallerinde farklı

farklı hukuki sonuçlara ulaşılacaktır. Daha da ötesi, bir olayda birden fazla so-

rumlu olup da, bunlardan biri hakkında beş yıllık süre içinde, diğeri hakkında

beş yıllık süre geçtikten sonra hukuk mahkemesinde dava açılması halinde her