

Karşı Dava
254
di. Özellikle karşı davanın geniş uygulama alanı bulduğu boşanma
davalarında, yerel mahkemelerin nasılsa boşanma gerçekleşiyor
mülahazasıyla asıl davacının davasını kabul ettiğine, karşı davayı
da yeterli incelemeye tabi tutmayarak reddettiğine işaret edildi.
Burada kastedilenin birbiriyle bağdaşık olmayan taleplerin kabul
edilmesi olmayıp, tarafların dayandıkları sebeplerin ve istemleri-
nin hükme olması gerektiği şekliyle yansıması olduğu vurgulandı.
11. Mahkemenin davalar hakkında tesis etmiş olduğu kararların tek
bir hüküm içerisinde yer aldığı, temyiz sınırlarının ayrı olarak
hesaplandığı ve birbirlerinden bağımsız olarak temyize tabi ol-
dukları incelendi. Vekâlet ücretine de mahkemenin her iki dava
açısından ayrıca hükmetmesi gerekliliğine değinildi. Hukuk Mu-
hakemeleri Kanunu’nun dava ile ilgili hükümlerinin karşı davaya
uygulanmasına dair m. 135 ve karşı davaya yönelik olarak karşı
dava açılması yasağını içeren m. 132 f. 3 hükümleri de ele alındı.
12. Esasa cevap süresini geçiren davalının ıslah yolu ile karşı dava
açabilmesine ilişkin doktrindeki görüşlere yer verilip Yargıtay’ın
bu konu hakkındaki görüşü belirtildi.
13. Tahkim yargılamasında da karşı dava açma yolunun belirli sınır-
lar çerçevesinde caiz olduğu, Yargıtay Kararlarının da bu durumu
teyit ettiği belirtildi. Ayrıca yargılamanın yenilenmesinde karşı
dava açılması durumu incelendi.
14. Karşı dava için öngörülen esasa yönelik şartların gerçekleşmemesi
halinde mahkemelerin ne şekilde hareket etmesi gerektiğiyle ilgi-
li Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 132 f.2 incelendi. Bu hüküm
uyarınca mahkemelerin ayırma kararı vereceği belirtildi. Ancak
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu zamanında böyle bir hük-
mün bulunmadığına ve yeknesak bir uygulamanın da oluşmadı-
ğına değinildi. Esasa yönelik şartın gerçekleşmemesinin eski ka-
nun döneminde, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu m. 187/7
uyarınca ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerektiği, davacı tarafın-
dan böyle bir itiraz ileri sürülmediği durumlarda davaların birlik-
te incelendiğine işaret edildi.
15. Karşı davanın süreye yönelik şartı taşımaması bahsi; esasa cevap
süresi geçirildikten sonra davanın açılması başlığında Hukuk Usu-