

TBB Dergisi 2016 (123)
İbrahim GÜLER
31
Yukarıdaki açıklamaların ışığı altında, başvuranın gizlice
kaydedilen materyal kullanılarak gerçekleştirilen yargılamasını,
mahkûmiyetini ve orada dayanılan temelleri, Sözleşme’nin 6’ncı mad-
desinin 1’inci paragrafı ile temin edilen adillik gerekliliklerine aykırı
buluyorum.
SONUÇ
Yukarıda çevirisini sunduğumuz karar, AİHS’nin koruma şemsi-
yesi altına alınmış birden fazla temel hak ve özgürlüğü ilgilendirmek-
tedir. Şüphesiz ki bu karar, ceza muhakemesi hukukunun en tartışma-
lı konularından biri olan, hukuka aykırı delillerin değerlendirilmesi
yasağı ile ilgili önemli ilkeler getirmektedir. Hukuka aykırı delillere
bağlanan sonuçlar açısından yasal düzeyde git gide Anglo-Amerikan
sistemini benimsemiş, yani mutlak değerlendirme yasağını kabul et-
miş olan Türk Hukukunda, Yargıtay’ın nispi değerlendirme yasağını
da uyguladığı görülmektedir.
4
Öncelikle belirtmek gerekir ki, yukarıda çevirisini sunduğumuz
kararda kolluğun işleminin, başvuranın özel hayatının gizliliğini ihlâl
ettiği konusunda herhangi bir ihtilaf yoktur. Dolayısıyla, özel haya-
tın gizliliğine saygı gösterilmesini isteme hakkının kolluk tarafından
çiğnenmesi yönünde bir teşvik değil, aksine bir hak ihlâli tespiti söz
konusudur. Bununla birlikte, özel hayatın gizliliğini isteme hakkını
ihlâl eder nitelikte idari işlem ve eylemlerle elde edildiği bizzat AİHM
tarafından tespit edilmiş olan bir delilin ceza yargılanmasında sanık
aleyhine dikkate alınmasının, bazı şartlar yerine geldiğinde adil yar-
gılanma hakkını ihlâle sebep olmayabileceğinin de kabul edilmesi,
yukarıdaki kararı önemli kılmaktadır.
Kararın adil yargılanma hakkının ihlâl edilmediğinin tespitine
ilişkin kısmına muhalefet eden hâkimin muhalefet şerhinde yer ver-
diği “mahkûmiyet hükmünün AİHS ile teminat altına alınan hakları
ihlâl edilerek elde edilen bir delil vasıtasıyla kurulması halinde, bu
davanın “
adil
” olduğunun kabul edilemeyeceği” yönündeki beyanı, so-
mut olayın en can alıcı noktasını özetlemektedir.
4
Aynı yönde bkz. Centel, Nur, Zafer, Hamide, Ceza Muhakemesi Hukuku, İstan-
bul, 2015, s. 743.