

TBB Dergisi 2016 (123)
A. Ersoy KONTACI
35
Ortaçağ şehir meclislerinden 18. yüzyılın büyük devrimlerine, oradan
da 20. yüzyılın ilk yarısında oy hakkının genişlemesi dalgalarına ka-
dar uzanan bir sürece işaret etmektedir.
3
Buna karşın, demokrasinin
bildiğimiz anlamıyla konsolide olmasının tarihi ise çok daha yakın
zamanlara; İkinci Dünya Savaşı’nın hemen ertesine rastlamaktadır.
Bununla bağlantılı olarak, günümüzün siyaset piyasasında tedavül
değeri en yüksek kavram haline gelmiş olan demokrasinin tam olarak
neleri ifade ettiği konusunda halen net bir tanıma ulaşılabilmiş değil-
dir.
4
Bilakis, demokrasi kelimesinin bu kadar sık telaffuz edildiği bir
ortamda, bugüne kadar üzerinde uzlaşma sağlanabilen yegâne husus;
demokrasinin ne olduğu değil, aksine, demokrasinin ne olduğunun
ve nasıl tanımlanması gerektiğinin hâlâ tartışma konusu olduğudur.
5
Kavramsal düzeydeki bu boşluğun başlıca iki nedenden kaynak-
landığı savunulabilir. Bu nedenlerden birincisi; demokrasi kavramı
söz konusu olduğunda, “düşünceler”le bunları “düşünenler” arasın-
daki bağın kopmakta oluşudur. Başka bir anlatımla demokrasi, siyasî
düşünce dünyasını dolduran diğer pek çok kavramın aksine, bir veya
birkaç temel yazarın düşüncelerine atfedilemeyecek kadar geniş bir
kuramı ifade etmektedir. Gerçekten de demokrasi teorisi, temelleri
Platon ve Aristo’ya kadar giden bir söylemler dizisine dayanmakta-
dır.
6
Bunun sonucu olarak da, demokrasi kavramını netleştirmek is-
tediğimizde başvurabileceğimiz tek bir temel kaynak; bu kavramın
gerçekten de ne olduğu konusunda son sözü söyleyecek tek bir “yetkili
ağız” bulunmamaktadır. Değinilen bu kavramsal boşluğun bir diğer
nedeni de, kavramın etimolojik çözümlemesinden kaynaklanmakta-
dır. Gerçekten, kavram, kelime anlamı olarak “halkın iktidarı”nı ifade
etmekle birlikte, bu tanımın da bize büyük bir faydası olmamaktadır.
3
Demokrasinin bu tarihsel evrimi ve çağlar içinde kazandığı farklı anlamlar için
bkz. Oktay Uygun, Demokrasinin Tarihsel, Felsefi ve Ahlaki Boyutları, İnkılâp
Kitabevi, İstanbul 2003.
4
Philippe C. Schmitter ve Terry Lyn Karl, “Demokrasi Nedir, Ne Değildir?”, Çev.
Levent Gönenç, Sosyal ve Siyasî Teori, Seçme Yazılar, Der. Atilla Yayla, Siyasî Ki-
tabevi, Ankara 1999, s. 3 (Makalenin orijinali için bkz. “What Democracy Is… and
Is Not”, Journal of Democracy, Vol. 2, No. 3 (1991), s. 12-22); Andrew Heywood,
Key Concepts of Politics, St. Martin’s Press, Great Britain 2000, s. 126.
5
Schmitter ve Karl, 1999, s. 3; Giovanni Sartori, Demokrasi Teorisine Geri Dönüş,
Çev. Tunçer Karamustafaoğlu ve Mehmet Turhan, Yetkin Yayınevi, Ankara 1993,
s. 3-9 ve 277-300.
6
Sartori, 1993, s. 3.