Previous Page  231 / 561 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 231 / 561 Next Page
Page Background

Anayasa Mahkemesi’nin Çocukların Cinsel İstismarına ve Evlenmenin Dinsel Törenine...

230

ise, 15 yaşından önce cinsel ilişkiye giren çocuğun daha sonra evlenme-

sine cezayı kaldıran bir etki tanınmasının doğuracağı sorunlardır:

Belirtmek istiyoruz ki bu tür evlenmeyi esas alan ancak yaş far-

kı gözetmeyen bir hüküm, küçük yaşta çocuklarla evlenmeyi kötü bir

alışkanlık haline getirmiş olan toplumun bazı kesimlerinin yaptıkları-

nı meşru hale getirir. Bu ise, söz konusu hükümden beklenen faydanın

çok ötesinde bir zarara yol açar. 15 yaşından küçük bazı çocukların

başlık parası karşılığında, kendilerinden yaşça büyük kişilerle sözde

evlenme adı altında, genellikle dini nikah kisvesiyle bir araya getiril-

dikleri, bu çocukların adeta para karşılığı satıldıkları da bilinmekte-

dir. Bu noktada ceza kanununun topluma uyum sağlamasını bekle-

mek yerine, ceza hukukunun “geliştirici” işlevi

19

de dikkate alınarak,

toplumun modern yaşamın gereklerine uygun olmayan bazı gelenek-

lerinin değiştirilmesinde, ceza hukukunun bir araç olarak kullanılma-

sının yerinde olduğu düşüncesindeyiz.

20

Biz çözümün geçmişten bu

yana uygulanan, ortaya çıkarttığı sorunlar malum olan ancak bir türlü

ölmek bilmeyen bir ruh gibi her fırsatta yeniden diriltilmeye çalışılan

evlenmeye ilişkin bir düzenlemeden geçmediğine inanıyoruz.

Kanımızca sorun, evlenmeyi esas alan ancak birbirine yaşla-

rı yakın olan çocuklar arasındaki yaş farkı gözeten bir hükümle de

çözülemez. Zira sorun, bundan ibaret değildir. Bizce çözüm kanuna

eklenecek evlenmeye dair bir düzenlemede değil, konuya ilişkin tüm

sorunları kapsayacak çok yönlü birkaç hükümde saklıdır.

Changing Face of The Turkish Legal System in The Example of Article 434 of The

Turkish Criminal Code”, Eastern European Community Law Journal, V. I, I. 2,

January 2005, s. 35; Türkan Yalçın Sancar, Türk Ceza Hukukunda Kadın, Ankara

2013, s.137; Taner, s. 255-259.

Bazı yazarlar ise “nitelikli cinsel saldırıyı ancak şikâyet koşuluyla cezalandıran bir

anlayışın, mağdurla fail arasında evlenme gerçekleşmesine rağmen failin cezalan-

dırılmasının anlaşılmaz olduğunu” ileri sürülmektedirler. Bu noktada yazarların

evlenmenin bir şahsî cezasızlık nedeni haline getirilmesi gerektiğini savunmadık-

larını ifade etmek gerekir. Yazarlar, TCK’daki çelişkiye dikkat çekmektedir. Bkz.

Durmuş Tezcan-Mustafa Ruhan Erdem-Murat Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel

Hukuku, 12. Bası, Ankara 2015, s. 384.

19

Devletin toplumun gelişiminde ceza hukukunu araç olarak kullanması husu-

sunda bkz. Francesco Antolisei, Manuale di diritto penale parte generale, Milano

1997, s. 5 ve 6; Nevzat Toroslu, Ceza Hukuku Genel Kısım, 19. Bası, Ankara 2011.

s. 18 ve 19.

20

Aynı yönde bkz. Türkan Yalçın Sancar, “Dilin Kadına Yönelik Şiddet Üzerindeki

Rolü”, Ankara Barosu Hukuk Kurultayı 2006 Kitabı içinde, C. III, s. 163.