Previous Page  233 / 561 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 233 / 561 Next Page
Page Background

Anayasa Mahkemesi’nin Çocukların Cinsel İstismarına ve Evlenmenin Dinsel Törenine...

232

dirmeyi suç haline getirse bile, bunun ancak hukuken geçerli evlilik-

leri kapsayabileceği ifade edilmektedir.

22

Alman öğretisinde de zorla

evlendirme kavramının hukuken sınırlandırılması zorunluluğunun,

evlenmenin dinsel töreni veya örf ve adetlere göre yapılan evlilikleri

kapsam dışı bıraktırmayı gerektirdiği ileri sürülmüştür.

23

Dolayısıyla

zorla evlendirmeye ilişkin bir düzenleme gerekli olmakla birlikte, in-

celeme konumuz bakımından yararsızdır.

Kanımızca bu ilk sorunun çözümü, toplumun gözünde bu tür ge-

çersiz bir evliliği meşrulaştıran şeyle mücadele etmekten geçmektedir.

Dolayısıyla mücadele edilmesi ve caydırıcı biçimde cezalandırılması

gereken husus, evlenme ehliyeti olmayan çocuklara evlenmenin din-

sel töreninin yapılmasıdır. Bu nedenle yetişkinlere ilişkin tartışmalar

bir kenara bırakılarak, medeni nikahla evlenmemiş çocuklara evlen-

menin dinsel törenini yapmak suç haline getirilmelidir.

İkinci sorun evlendiklerini zannederek birbirleriyle cinsel ilişkiye

giren çocukların ve bu kişilere yardım edenlerin akıbetinin ne olacağı-

dır. Kanımızca burada çocukları cezalandırmakta hiçbir fayda yoktur.

Bu nedenle hem birbirlerine yakın yaşta evlendirildiklerini zanneden

çocuklara ilişkin sorunu, hem de bugüne dek göz ardı edilen çocuklar

arası rızaya dayalı cinsel davranışlar sorununu çözmek amacıyla kanu-

na yaş farkı gözeten bir şahsi cezasızlık sebebi konulmalıdır. Böylelikle

gerçekleşen cinsel istismar fiili suç olmaya devam edecek ancak çocuk-

lar cezalandırılmayacak, yalnızca onları cinsel davranışa yönlendiren

kişiler bugün olduğu gibi cezalandırılmaya devam edilecektir.

V. YAPILMASI ÖNERİLEN DÜZENLEMELER

A. Evlenme akdinin kanuna göre yapılmış olduğunu gösteren

belgeyi görmeden çocuk için evlenmenin dinsel törenini

yapmanın suç haline getirilmesi

Öncelikle belirtmek gerekir ki burada karşı çıktığımız şey birey-

lerin evlenmenin dinsel törenini yapmaları değildir. Zaten Anayasa

Mahkemesi’nin iptal kararından önce de, bireyler bu töreni resmen

evlendikten sonra özgürce yapabiliyorlardı veya medeni nikâh yapıl-

22

Ekici Şahin, s. 403.

23

Bu görüşü ileri süren Alman yazarlar için bkz. Ekici Şahin, s. 403.