Previous Page  268 / 561 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 268 / 561 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (124)

Yeşim YILMAZ

267

kararında, elkonulmak üzere aranan eşyanın ne olduğu tam olarak

belirlenmeli, hatta mümkünse bu eşya tanımlanmalıdır.

61

Ayrıca bi-

liniyorsa aranacak kişinin adı ve kişisel özellikleri de açıkça belirtil-

melidir.

62

Örneğin, arama kararında gösterilen kişiler dışında o sırada

tesadüfen aranacak kişinin yanında olan kişilerin üstlerinin aranması

hukuka aykırıdır. Yine maddede yer alan bilgilerin eksik olduğu veya

genel bir aramaya yol açabilecek şekilde yer, süre vb. hususlar bakı-

mından genel ifadelere yer verilmesi hukuka aykırılık yaratacaktır.

63

b. Karar Alınmadan Yapılacak Arama

Arama kararı veya arama emri bulunmadan arama yapabilme-

nin kanundaki dayanağı CMK’nın 90/4. maddesi uyarınca yapılan

tedbir mahiyetindeki üst aramasıdır.

64

Kişinin, yakalandığı sırada ön-

olduğunu belirtmiştir. Aramanın gerekçesi ve neyin arandığı hakkında hiçbir bil-

gi içermeyen bu emir, bu şekliyle polislere oldukça geniş bir yetki tanımıştır. Oysa

AİHM’nin kanaatine göre, bir arama emrinin, aramayı yürüten polislerin belirle-

nen araştırma alanına uyum gösterip göstermedikleri konusunda kontrol imkânı

sağlayan asgari bilgiler içermelidir.”

61

Özbek ve Diğerleri, s. 378 dn. 309.

62

Özbek ve Diğerleri, s. 378 dn. 310.

63

“Somut olayda .... aranılacak kişi, aramanın nedenini oluşturan fiil de belli değil-

dir. Bu şekilde 1 numaralı iş yerinden başlayıp 25 numaralı iş yerinde biten adli

arama yapılmasına izin verilmesi, suç işlenmesinin ve tehlikenin önlenmesi ama-

cını aşan ve genel arama boyutuna ulaşan keyfiliğe kaçan kişilerin hukuk güvenli-

ğini ihlal eden yasaya aykırı bir karar olur ki, böyle bir arama sonucu ulaşılan de-

lillerin yasal nitelikte olduğu kabul edilemez. O halde; Sulh Ceza Mahkemesinin

adli aramasına ilişkin olarak verdiği karar hukuka aykırı olup, bu karara istinaden

aranan iş yerinde ele geçen ve asıl delil niteliğini taşıyan kitapların bandrolsüz

oldukları yolundaki bilirkişi raporuna dayanılamaz ve Anayasa’nın 38/6, 5271

sayılı Yasanın 206/2-a, 217/2, 230/1. madde ve fıkralarına nazaran hukuka aykırı

olarak elde edilen bu delil hükme esas alınamaz. Mahkumiyetini gerektiren delil

bulunmayan ve aşamalarda suçu kabullenmeyen sanığın beraatine bandrolsüz ki-

tapların zoralımına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden mahkumiyetine karar

verilmesi, kanuna aykırıdır.” Yargıtay 7. Ceza Dairesi E. 2013/5178 K. 2013/23749

T. 27.11.2013

www.kazanci.com

Erişim Tarihi: 12.3.2015. AİHM, Niemietz v. Al-

manya kararında (Başvuru No: 13710/88, Karar Tarihi: 16.12.1992) arama kararın-

da hiç bir sınırlama getirilmeden, suçun konusu olan mektup sahibinin kimliğini

ortaya çıkarabilecek her türlü belgenin aranması ve el konulması gibi geniş terim-

lere yer verilmiş olduğunu belirlemiş ve özel yaşama saygı hakkının, konuta saygı

hakkının, haberleşmeye saygı hakkının ihlali sonucuna varmıştır.

64

CMK 90. maddede yakalama emri bulunmaksızın yakalama yapılabilecek haller

düzenlenmiş olup 90/4 hükmü uyarınca “Kolluk, yakalandığı sırada kaçmasını,

kendisine veya başkalarına zarar vermesini önleyecek tedbirleri aldıktan sonra,

yakalanan kişiye kanunî haklarını derhal bildirir.”