Previous Page  328 / 561 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 328 / 561 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (124)

Yunus Emre YILMAZOĞLU

327

oluşturan fiillere uygulanacak yaptırımlar ise adli sicile kaydolunmaz

ve ödenmediği takdirde hapse dönüştürülmez. Ceza ve yaptırım üze-

rinde yargı mercilerinin tasarruf yetkisi açısından; vergi mahkemesi-

nin idari yaptırıma karşı açılan davada, idarenin işleminin tamamen

ya da kısmen iptali yönünde karar verebileceği söylenebilir. Ceza ve

yaptırım üzerinde muhatabın tasarruf yetkisi açısından; vergi cezala-

rında etkin pişmanlıktan yararlanılabileceği (213 sayılı Kanun’un 359.

maddesinin son fıkrasında 371. maddeye yollama var); mali düzene

aykırılık oluşturan fiillere uygulanacak yaptırımlarda ise uzlaşma, in-

dirim veya pişmanlıktan yararlanılabileceği (213 sayılı Kanun’un 371.

maddesi) ifade edilebilir. Ayrıca bu tür yaptırımlar yargılamadan ayrı

olarak idari başvuruya da konu edilebilir. Yaptırımda hata halinde 213

sayılı Kanun’un 375. maddesinin yollamasıyla aynı Kanun’un 116. ve

devamında yer alan madde hükümleri uygulanabilir.

10

Ayrıca uzlaş-

ma başvurusu ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 10.

maddesi uyarınca yapılan başvurular da bu kapsamda değerlendiri-

lebilir.

Ceza hukuku anlamındaki vergi suç ve cezaları ile idare hukuku

anlamındaki vergi suç ve cezaları (kabahat ve yaptırımları) arasında

görüldüğü üzere önemli farklılıklar mevcuttur. Bu ayırt edici özellik-

ler bir düzene aykırılık fiilinin “vergi suçu” mu yoksa “vergi kabahati”

mi niteliğinde olduğunun saptanmasında dikkate alınmalıdır.

Vergi kabahatlerinde mali-idari kamu düzeninin korunması ama-

cıyla vergi geliri kaybına yol açan ve/veya vergi sisteminin işleyişini

aksatan ya da tehlikeye sokan

11

fiillere yaptırım uygulanması öngö-

rülmektedir. Bu kabahatler vergi idaresine tanınan arama ve inceleme

yetkisi kapsamında idari usullerle saptanmakta ve ceza doğrudan ida-

re tarafından uygulanmaktadır.

10

Danıştay bazı vergi uyuşmazlıklarında 2577 sayılı Kanun’un 11. maddesinin uy-

gulanma kabiliyetinin bulunmadığını kabul etmektedir. Vergi Dava Daireleri

Kurulu’nun 16.2.2007 tarihli ve E:2006/232, K:2007/62 sayılı kararı: “…2577 sa-

yılı Yasanın 11 inci maddesinde yer alan hükmün, verginin tarhına ilişkin ida-

ri işlemler yönünden uygulanması hukuken mümkün görülemez…”

Danıştay

Dergisi

, sayı 122, s:89 ve devamı,

http://www.danistay.gov.tr/upload/yayin-

lar/12_03_2014_104341.pdf, 16 Kasım 2014

11

Şenyüz, age.,s:44; Vergi ziyaı doğduğu hallerde vergi aslının gecikme faiziyle bir-

likte tahsil edildiği, usulsüzlük fiillerinde ise her zaman bir vergi kaybının yaşan-

madığı dikkate alındığında vergi kabahatlerinin ödeme amacından ziyade caydır-

ma amacına yöneldiği hakkında: Bayar, age., s:45