

Vergi Yargısı Uygulamasında Kabahatler Kanunu’na Alternatif Bir Bakış...
328
Ceza hukuku politikasındaki gelişmeler sonucunda, 5237 sayılı
Türk Ceza Kanunu’nda kabahatler suç olmaktan çıkarılmıştır.
12
Bazı
özel kanunlarda da “idarî suçlar” olarak tanımlanan fiiller karşılığın-
da idarî yaptırımlar öngörülmektedir.
13
Ayrıca, ekonomik hayata iliş-
kin düzenlemeler kapsamında çok sayıda idarî nitelikte yaptırıma yer
verilmiş ancak bu kazuistik düzenlemeler arasında bir sistem birliği
kurulmamıştır.
14
KK ile kabahatler hukuku konusunda yaşanan bu
karmaşa giderilmeye ve bir sistem birliği oluşturulmaya çalışılmıştır.
15
Pozitif ceza hukukunda kabahatlerin suçlardan ayrılması eğilimi,
vergi suçlarının kanunlaştırıldığı VUK’un ilgili kısmına da etki edecek
12
Aşağıda ayrıca irdelenecek olmakla birlikte Anayasa Mahkemesi’nin KK’nun 3.
maddesinin iptaline yönelik 1.3.2006 tarihli ve E.2005/108, K.2006/35 sayılı kara-
rında “suç ve kabahat ayrımı”na dikkat çekilmiştir. Haksızlık oluşturan bir fiilin
suç veya kabahat olarak tanımlanmasında, kanun koyucu tarafından izlenen suç
politikası etkili olmaktadır. Anayasa Mahkemesi de anılan kararında, böyle bir ay-
rımın bulunmasını değil, ayrımdan sonra yargısal başvuru yolu tanımlanırken idari
yargının görev alanının gözetilmemesini iptal hükmüne neden olarak göstermiştir.
13
İdarî nitelikteki “para cezası”, bir uyarı (ikaz) fonksiyonu gördüğü gibi, kamu açı-
sından oluşmuş olan zararın giderilmesi amacına da hizmet edebilir. Bu nedenle,
idarî para cezasının mislî nitelikte olması mümkündür. (KK Genel Gerekçesi’nden;
www.tbmm.gov.tr); “Suçlar arasındaki “cürüm” ve “kabahat” ayırımı terk edildiği
için, hürriyeti bağlayıcı ceza açısından kabul edilen “hapis” ve “hafif hapis” ayırımı
da kaldırılmış, böylece, temel ceza olarak, hapis cezası benimsenmiştir. Suçlar ara-
sındaki “cürüm” ve “kabahat” ayırımının kaldırılmasının diğer bir sonucu da para
cezası bakımından “ağır para cezası - hafif para cezası” ayırımının terk edilmesidir.
Ancak, suç karşılığı öngörülen ve mahkeme tarafından hükmedilen para cezası ile
idarî yaptırım olarak uygulanan para cezası arasındaki kavram karışıklığını önle-
mek amacıyla, ceza hukuku yaptırımı niteliğindeki para cezasının adı adlî para ceza-
sı olarak belirlenmiş ve gün para cezası sistemi kabul edilmiştir.” (5728 sayılı Kanun
Gerekçesinden,
http://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem23/yil01/ss56.pdf)
14
KK Genel Gerekçesi’nden;
http://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem23/yil01/ss56.pdf
15
KK 3. madde gerekçesi: “Özel kanunlarda çeşitli fiiller karşılığında idarî yaptırım-
lar öngörülürken; çoğu zaman, bu yaptırımların yerine getirilmesi, bunlara bağla-
nan hukukî sonuçlar, zamanaşımı, tekerrür, özellikle idarî para cezası türündeki
yaptırımın yerine getirilmesi, bu suretle oluşan malî kaynağın kullanılma biçimi
gibi hususlarda da kazuistik hükümlere yer verilmektedir.
Sistemden yoksun bu kazuistik düzenlemelerin önüne geçebilmek bakımından,
ayrıca hukuk uygulamasında birliği ve hukuk güvenliğini sağlamak için; özel ka-
nunlarda sadece kabahat türünden fiillerin tanımlanması ve bu fiiller karşılığında
öngörülen idarî yaptırımların belirlenmesiyle yetinilmelidir.
Bu itibarla, Tasanda belirlenen genel ilkelerin, özel kanunlarda tanımlanan
kabahatler hakkında da uygulanmasının temin edilmesi gerekmiştir.”
(http://www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/Tutanak/TBMM/d22/c079/tbmm22079076ss0840.pdf)