Previous Page  331 / 561 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 331 / 561 Next Page
Page Background

Vergi Yargısı Uygulamasında Kabahatler Kanunu’na Alternatif Bir Bakış...

330

KK’nin 1. maddesinde de belirtilen “toplumsal düzen” ve “ekono-

mik düzen” kavramlarıyla ilişkili bulunan “idari-mali düzen”in ko-

runması amacıyla vergi kabahatleri ve karşılığında yaptırımlar öngö-

rülmüştür.

19

Yukarıda da açıklandığı üzere, idari-mali düzeni korumaya yö-

nelen, vergi kanunlarında gösterilen maddi veya biçimsel yüküm-

lülüklere aykırılık oluşturan ve kanuni tarife uygun fiillerin (vergi

kabahatlerinin)

20

idari usullerle tespit edilmesinden sonra bir yargı

kararına ihtiyaç duymaksızın doğrudan vergi idaresince yaptırım uy-

gulanmaktadır.

21

Dolayısıyla genel anlamda, idari-mali düzene aykı-

rılık fiilleri, KK kapsamında bir “kabahat” oluşturmakta ve yaptırıma

bağlanmış bulunmaktadır.

İnceleme konumuz bağlamında “vergi ziyaı doğuran fiiller”in ni-

teliğinin ayrıca ele alınması gerekir. Vergi idaresi, kendisine tanınan

araştırma ve inceleme yetkilerini kullanarak, VUK’un 341. maddesi

22

19

Bayar, age., s:45; “…vergilendirme ödevlerinin ihlalinin, (vergisel) kamu düzenini

bozucu etkisi bulunduğu söylenebilir.” Ayhan Kılıç, “Kabahatler Kanunu Genel

Hükümlerinin Vergi Kabahatleri Bakımından Uygulanabilirliği”,

Türkiye Adalet

Akademisi Dergisi

, Temmuz 2014, Sayı 18, Yıl:5 (299-348), s:311; “Kabahatlerle ko-

runan idari düzen vergilerle ilgili olunca hazinenin zarar uğratılmasını engelleme

amacına yönelik kurulan “vergisel idari düzen” olmaktadır.” Şenyüz, age.,s:7, 44;

“Bu yaptırımların amacı, dar anlamda vergi alacağını güvence altına almak şek-

linde belirtilebilirse de geniş anlamda vergisel kamu düzenini korumak olduğu

açıktır. Bu amaç şekli ödevlerle sağlanmaktadır. Şekli vergi ödevlerinin; bildirim-

ler (VUK m.153-170), defter tutma (VUK m.171-276), vesikalar (VUK m.227-242),

ekim sayım beyanı (VUK m.243-246), vergi karnesi (VUK m.147-252) ve muhafaza

ve ibraz ödevleri (VUK m. 253-257) başlıkları altında düzenlendiği görülmektedir.

Bu ödevlere ilişkin hukuka aykırı davranışlar ise usulsüzlük (VUK m.351, 352),

özel usulsüzlük (VUK m. 353- mük.355) ve vergi ziyaı (VUK m. 344) şeklinde sı-

nıflandırılmaktadır.” Taşdelen, agm, s:782

20

Bayraklı’dan nakleden Şenyüz, age.,s:44

21

Şenyüz, age.,s:44

22

Kanun’un “Vergi ziyaı” başlıklı 341. maddesi şu şekildedir: “Vergi ziyaı, mükel-

lefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine ge-

tirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden, verginin zamanında tahakkuk

ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade eder.

Şahsi, medeni haller veya aile durumu hakkında gerçeğe aykırı beyanlar ile

veya sair suretlerle verginin noksan tahakkuk ettirilmesine veya haksız yere geri

verilmesine sebebiyet vermek de vergi ziyaı hükmündedir.

Yukarıdaki fıkralarda yazılı hallerde verginin sonradan tahakkuk ettirilmesi veya

tamamlanması veyahut haksız iadenin geri alınması ceza uygulanmasına mani

teşkil etmez.”