Previous Page  369 / 561 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 369 / 561 Next Page
Page Background

Sahtecilik İddiası Bakımından Hukuk Ve Ceza Mahkemesi Kararlarının Birbirine Etkisi...

368

Diğer taraftan hukuk mahkemesinde devam eden bir davayı ceza

mahkemesinin bekletici mesele olarak kabul etmesi halinde hukuk

mahkemesinde verilecek hükümden mevcut ceza davasının niteliğine

göre faydalanmasında bir engel bulunmamaktadır. Bu bağlamda ceza

mahkemesi hukuk mahkemesinin vermiş olduğu kararı isabetli ola-

rak değerlendirdiği takdirde bu kararı kendi hükmüne esas alabilir.

Burada ceza hâkimi hukuk hâkiminin toplamış olduğu delilleri yeni-

den toplamakla mükellef değildir. Burada kesin hüküm niteliği kazan-

mış olan hukuk mahkemesi kararının takdire şayan olarak görülmesi

halinde uyuşmazlığın ispatı hakkında delil olarak değerlendirilmesin-

de bir engel yoktur. Burada kesin delil veya kesin hüküm olmaktan

ziyade hâkime kanaat verecek nitelikte bir takdiri delil durumu söz

konusudur.

17

Ayrıca ceza davasına konu uyuşmazlık hakkında hukuk mahke-

mesinde açılan tazminat davasında verilmiş olan tazminat kararı ve

bu kararın infaz edilmiş olması halinde bu husus ceza mahkemesin-

deki davada erteleme, uzlaşma ve hükmün açıklanmasının geri bıra-

kılması (HAGB) kararları bakımından zararın giderilmesi koşulunu

karşıladığının kabulü gerekir. Dolayısıyla ceza mahkemesi sanığın

mağdurun uğradığı zararın giderilmesi konusunda hukuk mahkeme-

sinin vermiş olduğu kararı esas alarak, erteleme, uzlaşma ve HAGB

kararlarını verecektir.

17

Akcan, s.104; Kuru, Arslan, Yılmaz, s.684; Hadi Tan, “Medeni Hukuk Münasebet-

lerine Müteallik Meselelerde Ceza Mahkemelerinin Yetkisi”,

AD,

Ankara 1951,

S.5, F.2, s.664; Çelik Ahmet Çelik, “Hukuk Mahkemesi Kararlarının Ceza Dava-

sına Etkisi”,

http://www.tazminathukuku.com/dosyalar/251_hukuk-mahke-

mesi-kararlarinin-ceza-davasina-etkisi. pdf, İET: 25.03. 2015, s.2; “…Basın yoluyla

hakaret suçundan açılan ceza davasında, daha önce hukuk mahkemesinde açılan

tazminat davasında alınan kesinleşmiş kararın, “kesin kanıt” değil, “değerlendi-

rilebilir kanıt” olduğu ve ceza hâkimince doğrudan araştırma yapılması, haberin

gerçeklik derecesinin saptanması, savunmaya ilişkin kanıtların toplanması, hukuk

mahkemesindeki tazminat davasında dinlenen tanıkların anlatımlarının belirlen-

mesi, haberin gerçek olduğu ortaya çıktığı takdirde okurların gereksiz merak duy-

gularını doyurma yerine, bu haberin halk tarafından bilinmesinde kamu yararı

bulunup bulunmadığının araştırılması, kamu yararı bulunduğu kabul edildiğinde

ise küçük düşürücü değer yargılarının habere eklenip eklenmediğinin incelenme-

si ve bu konulardan, gerektiğinde bilirkişiden de görüş alınarak karar verilmesi

gerekirken, eksik incelemeyle hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir

…4.CD.

,

1996/8295 E., 1996/9884 K., 23.12.1996 T.(Kazancı İçtihat-Bilişim Bilgi Bankası)”