Previous Page  370 / 561 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 370 / 561 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (124)

Bahattin ARAS

369

B. SENET ve SAHTECİLİK KAVRAMLARI

a. Senet Kavramı

Senet kavramı, geniş ve dar olmak üzere iki anlamda kullanıl-

maktadır. Bu kapsamda geniş anlamda senet, bir fikrin, anlaşmaların

somutlaşmış, tecessüm etmiş şeklidir.

18

Diğer bir ifade ile senet, fikir ve

düşüncelerin yazı veya belirli işaretler altında şekillendirilmesi, mad-

dileştirilmesidir.

19

Dar anlamda senet ise, kişinin kendi aleyhine delil

teşkil etmek irade ve düşüncesiyle

20

vücuda getirdiği bir belgedir.

21

Di-

ğer bir tanımlama ile bir kimse tarafından bir vakıanın gelecekteki

delilini teşkil etmek üzere yazıp veya yazdırıp imzaladığı belgedir.

22

Bu tanımlardan da anlaşılacağı üzere bir hukuki işlemi tespit ve tevsik

eden, onu delillendiren, tespit ve tevsik ettiği işlem sebebiyle bir taah-

hüdü içeren ve borç altına giren kimsenin imzasını taşıyan yazılı ve

kanuni delildir.

23

Görüldüğü üzere senet, belli bir işlem hakkında tam

bir bilgi içeren, bir kişi tarafından kendi aleyhine olacak bir vakıanın,

ileride delilini oluşturmak için yazıp veya yazdırıp imzaladığı ve karşı

tarafa verdiği belgeyi ifade etmektedir

24

. Bir hususun senede bağlan-

masının temel sebebi, işlemin maddi hukuk bakımından geçerliliğini

sağlamak veya usul bakımından ispatını temin etmektir. Mesele bono

verilmesi, kişinin borç ilişkisini ispatlamak için, buna karşılık noter

aracılığı ile gayrimenkul satış vaadi düzenletilmesi ise hukuki işlemin

geçerliliği sağlamak için düzenlenmektedir.

25

Burada senet düzenlenirken kişinin mutlaka ileride kendi aleyhi-

ne delil teşkil etmek üzere düzenlemesi şart olmayıp temelde taraf-

lar arasındaki hukuki ilişkiyi, iradeyi yansıtması esastır. Oluşturulma

aşamasında senet olarak düşünülmemesine rağmen sonradan senet

18

Saim Üstündağ, Medeni Yargılama Hukuku, C. I-II, İstanbul 2000, s.637.

19

Ansay, s. 222.

20

Bir kimsenin düzenlemiş olduğu belgenin kendi lehine delil (senet) sayılması kural

olarak mümkün değildir. Ticari defterlerin sahibi lehine delil olması bu kuralın tek

istisnasıdır. Kuru, C. II, s.2074.

21

İlhan E Postacıoğlu, Medeni Usul Hukuku Dersleri, İstanbul 1959, s.384.

22

Mustafa Reşit Belgesay, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu Şerhi, C. 2, İstanbul

1940, (Şerh), s.148.

23

Necmettin, Berkin, “İspat Hukukunda Senet Delili ve Yazılı Delil”,

İÜHFD, İstan-

bul 1946, C.12, S.4, s. 1181

24

Serdar Nart, “Alman ve Türk Hukukunda Senetle İspat”,

Dokuz Eylül Üniversitesi

Hukuk Fakültesi Dergisi,

C.9, S.1, Y. 2007, s.213.

25

Necip Bilge, Ergun Önen, Medeni Yargılama Hukuku, Ankara 1978, s.554.