

Sahtecilik İddiası Bakımından Hukuk Ve Ceza Mahkemesi Kararlarının Birbirine Etkisi...
394
konusu olduğundan hukuk mahkemesinin vereceği her kararın ceza
mahkemesini her halükarda bağlaması gerektiği ve kesin delil teşkil
etmesi gerektiği dile getirilmektedir.
85
Kanaatimizce bekletici mesele
yoluna başvurulmasının zorunlu olduğu durumlarda hukuk mahke-
mesinin vereceği kararın ceza mahkemesini bağlaması gerekir. Buna
karşılık bekletici meseleye başvurmanın hâkimin takdirinde olduğu
durumlarda hukuk mahkemesi kararı ceza mahkemesi bakımından
bağlayıcı olmaması gerekir. Aksi takdirde maddi gerçeğe ulaşması ge-
reken ceza yargılaması hukuk yargılamasında tespit edilen gerçek ile
sınırlandırılmış olur.
Ceza mahkemesinin hukuk mahkemesinin kararının bekletici so-
run yapması halinde, ceza mahkemesi hukuk mahkemesinin vermiş
olduğu kararı isabetli olarak değerlendirdiği takdirde bu kararı kendi
hükmüne esas alabilir. Burada ceza hâkimi hukuk hâkiminin toplamış
olduğu delilleri yeniden toplamakla mükellef değildir. Burada kesin
hüküm niteliği kazanmış olan hukuk mahkemesi kararının takdire
şayan olarak görülmesi halinde uyuşmazlığın ispatı hakkında delil
olarak değerlendirilmesinde bir engel yoktur. Burada kesin delil veya
kesin hüküm olmaktan ziyade
86
hâkime kanaat verecek nitelikte bir
takdiri delil durumu söz konusudur.
87
85
Kuru, Arslan, Yılmaz, s.684; Kuru, C.V, s.5100-5101.
86
“…4- Hukuk davasında kurulan hükmün kesin kanıt değil, değerlendirilebilir ka-
nıt bulunduğu, ceza yargıcının kanıtları kendiliğinden araştırması gerektiği de gö-
zetilerek, hukuka uygun kalıcılık açısından, haberin gerçeklik derecesinin saptan-
ması…4. CD. , 1996/8295 E., 1996/9884 K., 23. 12. 1996 T. (Kazancı İçtihat-Bilişim
Bilgi Bankası)”
87
Kuru, Arslan, Yılmaz, s.684; Hadi Tan, “Medeni Hukuk Münasebetlerine Müteal-
lik Meselelerde Ceza Mahkemelerinin Yetkisi”,
AD,
Ankara 1951, S.5, s. 664; “…
Basın yoluyla hakaret suçundan açılan ceza davasında, daha önce hukuk mah-
kemesinde açılan tazminat davasında alınan kesinleşmiş kararın, “kesin kanıt”
değil, “değerlendirilebilir kanıt” olduğu ve ceza hâkimince doğrudan araştırma
yapılması, haberin gerçeklik derecesinin saptanması, savunmaya ilişkin kanıtların
toplanması, hukuk mahkemesindeki tazminat davasında dinlenen tanıkların an-
latımlarının belirlenmesi, haberin gerçek olduğu ortaya çıktığı takdirde okurların
gereksiz merak duygularını doyurma yerine, bu haberin halk tarafından bilinme-
sinde kamu yararı bulunup bulunmadığının araştırılması, kamu yararı bulunduğu
kabul edildiğinde ise küçük düşürücü değer yargılarının habere eklenip eklenme-
diğinin incelenmesi ve bu konulardan, gerektiğinde bilirkişiden de görüş alınarak
karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm kurulması bozmayı gerektir-
miştir…4. CD. , 1996/8295 E., 1996/9884 K., 23. 12. 1996 T. (Kazancı İçtihat-Bilişim
Bilgi Bankası)”