

TBB Dergisi 2016 (124)
Barış BAHÇECİ
429
ve bu davada bakanlığın husumet ehliyeti bulunmayacağı
32
sonucuna
varılmıştır. Gerçekten raporda işçi alacağının bulunmadığı ya da ol-
ması gerekenden düşük hesaplanması halinde işçi açacağı eda davası
ile iddia ettiği tutarı, işveren ise açacağı menfi tespit davası ile raporda
belirlenen tutarda bir borcu olmadığının tespitini talep edebilecektir.
Yukarıdaki gerekçelerle katılmadığımız Yargıtay 7.
33
ve 9.
34
Hukuk Da-
davası yerine göre ise menfi tespit davası özelliği göstermekte olup her halükarda
bu davaların tarafları işçi ve işverendir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının
bu davalarda taraf sıfatı bulunmamaktadır. Somut olayda, davacı Bingöl Çalışma
ve İş Kurumu İş Müdürlüğü’nce düzenlenen tutanağın iptaline karar verilmesini
istemiş ise de, dava dilekçesinin içeriğine göre asıl talebin tutanakla belirlenen
işçi alacağından dolayı borçlu bulunmadığının tespiti olduğu anlaşılmaktadır.”
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, E. 2013/8286 K. 2013/13410 T. 3.6.2013 Aynı Yönde:
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, E. 2012/25883 K. 2013/16250 T. 2.7.2013 Yargıtay22.
Hukuk Dairesi E. 2012/25883k. 2013/16250t. 2.7.2013
32
“(…) iş müfettişi raporlarının işçilerin alacaklarına yönelik kısımlarına karşı işçi
ya da işveren tarafından açılacak davalar, yerine göre eda davası yerine göre ise
menfi tespit davası özelliği göstermekte olup her halükarda bu davaların tarafları
işçi ve işverendir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının bu davalarda taraf
sıfatı bulunmamaktadır.” Yargıtay 22. Hukuk Dairesi E. 2013/4351 K. 2013/15943
T. 1.7.2013 ve üst dipnotta yer verilen kararlar da aynı yöndedir. Buna karşın
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi dava Çalışma Bakanlığı’na karşı açıldığında, bakan-
lığın husumet ehliyetini kabul etmekle beraber, verilecek hükümle rapora konu
işçilerin hukuki menfaatleri de etkileneceğinden, onların da dinlenerek hüküm
kurulması gerektiği görüşündedir. Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E. 2014/5775 K.
2014/12831 T. 9.6.2014 Yargıtay 9. Hukuk Dairesi ise aynı konuda işçi tarafından
açılan bir alacak davası olsa dahi, bakanlık hasım gösterilerek teftiş raporuna karşı
açılan davanın reddedilmeyip bekletici mesele yapılması gerektiği görüşündedir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi E. 2012/11265, K. 2012/39556, T. 27.11.2012, Yargıtay 9.
Hukuk Dairesi E. 2012/5982, K. 2012/8344, T. 13.3.2012
33
“Yasanın açık hükmüne göre iş müfettişlerince düzenlenen raporlar aksi kanıtla-
nıncaya kadar geçerli belgelerdir. Bu raporlarda tespiti yapılan hususlar ilgili taraf
için mükellefiyetler doğurabileceğinden davacı işverenin hukuki menfaatinin etki-
lenmesi ihtimali söz konusu olduğu gibi teftiş raporunda ismi geçen işçilerinde hu-
kuki menfaati etkilenecektir. Bu nedenle Mahkemece hâkimin davayı aydınlatma
ödevi kapsamında teftiş raporunda raporda ve teftiş tutanaklarında ismi geçen iş-
çiler davaya dahil edilerek ifadelerine başvurulmalı, yine taraflarca dayanılan tüm
deliller toplanmalı ve oluşan sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hukuki yarar
yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi hatalı olup, bozma sebebidir.”
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E. 2014/5775, K. 2014/12831, T. 9.6.2014
34
“4857 sayılı Yasa’nın 92/3.fıkrasında “ Çalışma hayatını izleme, denetleme ve
teftişe yetkili iş müfettişleri ile işçi
şikâyetlerini
incelemekle görevli bölge mü-
dürlüğü memurları tarafından tutulan tutanaklar aksi kanıtlanıncaya kadar ge-
çerlidir. İş müfettişleri tarafından düzenlenen raporların ve tutulan tutanakların
işçi alacaklarına ilişkin kısımlarına karşı taraflarca otuz gün içerisinde yetkili iş
mahkemesine itiraz edilebilir. İş mahkemesinin kararına karşı taraflarca 5521 sa-
yılı Kanun’un 8inci maddesine göre kanun yoluna başvurulabilir. Kanun yolu-
na başvurulması iş mahkemesince hüküm altına alınan işçi alacağının tahsiline
engel teşkil etmez. “ hükmünü içermektedir. Davacının yargı yoluna başvuru
hakkı hukuki yararının bulunduğu gözetilerek yasayla düzenlenmiştir. Mahke-
menin yasayla düzenlenen bir hakkın varlığını hukuki yarar yokluğundan red-
detmesi yasanın düzenleme amacına ve ruhuna aykırıdır. Mahkemenin davada
menfaati etkilenecek olan işçi tarafından açılan davaları bekletici mesele sayarak
veya dosyayı o davalarla birleştirerek sonuca varması gerekirken hukuki yarar
bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar vermesi hatalı olup bozmayı gerektirmiş-