Previous Page  425 / 561 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 425 / 561 Next Page
Page Background

Serbest Bölgede İstisnaya Tabi İşçi Ücretlerinden Terkin Edilen Gelir Vergisi Tutarı...

424

Bununla beraber teftiş raporunda yer alan maddi bir durumu

konu almayan tespitler için aynı sonuca ulaşmak mümkün olmamalı-

dır. Gerçekten, maddi bir tespitten ve bunun tutanak altına alınmasın-

dan farklı olmak üzere, iş müfettişinin salt hukuksal yorumuna dayalı

raporunun maddi tespitle aynı bağlayıcılık gücünde olduğu düşünü-

lemez. Böyle bir raporun (maddi bir tespite değil) müfettişin hukuksal

değerlendirmesine bağlı sonucu, görülmekte olan bir davada yargıla-

ma hukuku açısından (maddi bir delil değil) ancak bir görüş niteliği

taşıyabilecek olmasıdır.

20

müfettişi tarafından tutulan tutanaklar aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir. Böyle

olunca anılan tespitlere değer verilmeli ve somut olayın özelliğine göre davacı

işçinin haftada 24 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek fazla çalışma ücreti

hesaplanmalıdır. Davacıya bordrolarda ödenen tutar mahsup edilmeli ve kalan

fazla çalışma ücretleri hüküm altına alınmalıdır. Fazla çalışma yönünden bord-

rolarda tahakkuk yer alan dönemlerin hesaplama dışı tutulması şeklinde sonu-

ca gidilmesi somut olaya göre hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” Yargıtay 9.

Hukuk Dairesi, E. 2008/12950, K. 2009/8944, T. 31.3.2009 “Taraflar arasındaki

uyuşmazlık davacının çalışma koşulları ve çalışma saatlerinin belirlenmesi nokta-

larında toplanmaktadır. Dosya içinde bulunan belgeler arasında davalı işyerinde

çalışma şartlarının da belirlendiği iş müfettişi raporu bulunmaktadır. 4857 sayılı

İş Kanunu’nun /92/3 maddesine uyarınca iş müfettişleri tarafından tutulan tuta-

naklar aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir. Bu nedenle davacı tarafından çalışma

sistemine ilişkin sunulan belgeler değerlendirilmeden karar verilmesi hatalıdır.

İşin yapılış şekli kuşkuya yer vermeyecek şekilde zaman itibariyle çözülmelidir.

Davacının bordrolardaki tahakkuktan fazla çalışması tespit edildiği takdirde

bordronun ihtirazi kayıtsız imzalanmış olmasının belgelerle kanıtlanan fazla ça-

lışmaya hükmedilmesine engel değildir. Bu nedenle mahkemece bu araştırmalar

yapılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.” Yargıtay 9. Hukuk Dai-

resi. 2008/11624K. 2009/37009T. 25.12.2009

20

“4857 sayılı İş Kanunu’nun 92/son maddesi uyarınca iş müfettişleri tarafından

tutulan tutanaklar aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir. Diğer bir anlatımla, yet-

kili kişilerce düzenlenen ve tarafların ihtirazi kayıt koymaksızın imzaladığı tuta-

nakların aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli olduğu, aksinin ancak yazılı delillerle

kanıtlanabileceği benimsenmiştir. (H.G.K. 14.11.1979 gün ve 1014 Esas, 1364 Karar

sayılı ilamı). Maddede ifade edilen tutanaklar; müfettiş tarafından belgelere da-

yalı olarak düzenlenmiş olanlarla belgeye dayalı olmamakla birlikte düzenlenme-

sinde hazır bulunan işveren, sigortalı veya üçüncü kişi beyanları uyarınca düzen-

lenerek doğruluğu ilgili kişilerin imzalarıyla tasdik edilen ve imza inkârına konu

olmayan tutanaklardır. İş müfettişi tarafından yapılan incelemelere dayalı tuta-

nakların değerlendirildiği ve varılan sonucun yazıya geçirildiği müfettiş raporla-

rının sadece müfettiş tarafından düzenlenmiş olmaları 4857 Sayılı İş Kanununun

92/son maddesi kapsamında kabulleri için yeterli değildir. Buna göre, özellikle,

rapor veya ekli tutanaklarda imzası bulunmayanlar/tespite uyan beyanı olma-

yanlar yönünden, söz konusu tutanakların aksinin yazılı delille kanıtlanması yü-

kümünden söz etmek mümkün değildir. İş müfettişi raporlarının, rapora dayanak

alınan tutanaklarla birlikte değerlendirilmesi ve ekli tutanakların anılan Kanun

kapsamında aksi sabit oluncaya kadar geçerli belge olduğunun kabulü, 4857 sayılı