Previous Page  431 / 561 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 431 / 561 Next Page
Page Background

Serbest Bölgede İstisnaya Tabi İşçi Ücretlerinden Terkin Edilen Gelir Vergisi Tutarı...

430

irelerinin kararları ise Bakanlığın husumet ehliyetini tanımakta, İK

92. madde hükmünün özel niteliğini gözeterek, kanunla düzenlenen

bir hakkın varlığının hukuki yarar yokluğundan reddedilemeyeceği

görüşünü yansıtmaktadır.

Yasal düzenlemeden çıkardığımız bu hukuki sonucun fiiliyatta-

ki anlamı ve önemi ise ayrı bir konu olup, hukuksal sonucu maalesef

değiştirmemektedir. Gerçekten özellikle işçi açısından bakıldığında,

işçinin bu karışık mevzuat hükümlerini tahlil ederek, herhangi bir ra-

por olmasa da açabileceği eda davasının, İK 92/3 maddesi hükmüne

göre özel olarak düzenlenip 30 günlük bir itiraz süresi verilmesinin

mevzuatın kalitesi açısından doğurduğu sonucun başarılı olduğunu

iddia etmek güçtür. Keza kanun hükmünden, bu davanın açılabilmesi

için 22. Hukuk Dairesinin kabul ettiği şekilde -işçi şikâyeti üzerine ha-

zırlanmış teftiş raporunun- değil, sadece –işçi alacağını tespit eden bir

raporun yeterli olduğunu belirtmek gerekir.

Dikkat çeken bir başka husus, İK 92/3 hükmünün teftiş raporu-

na karşı açılacak davayı raporda tespit edilen işçi alacakları konusu

ile sınırlandırmış bulunmasıdır. Bir başka deyişle işçi şikâyeti ile ha-

zırlanan ancak işçi alacağı konusunda bir tespitte bulunulmayan bir

raporun konu edildiği davada hukuki yarar yoktur.

35

Bu durumda

altını çizmek gerekirse, bir işçinin yaptığı fazla mesai ya da istisna

edilen gelir vergisi tutarının tespiti ile bir işyerinde genel olarak fazla

mesai yapıldığı veya istisna edilen gelir vergisinin işveren uhdesinde

bırakıldığı yönündeki tespitler mevcut yasal düzenleme çerçevesinde

birbirinden farklıdır. İK 92. maddesindeki dava hakkını işçi alacağına

ilişkin tespite bağlayan sınır çerçevesinde, işçi alacağına ilişkin somut

tespitlerin varlığı halinde kanundaki özel düzenleme gereği dava aç-

mada hukuksal yararın bulunduğu sonucuna varılmalı, aksi takdirde

tir. Raporun bakanlık müfettişleri tarafından düzenlenmesi dolayısıyla da davalı

Bakanlığın taraf sıfatı mevcuttur. Husumet yokluğuna ilişkin gerekçede yerinde

değildir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi E. 2012/11265, K. 2012/39556, T. 27.11.2012,

Aynı Yönde: Yargıtay 9. Hukuk Dairesi E. 2012/5982, K. 2012/8344, T. 13.3.2012

35

Nitekim 22. Hukuk Dairesinin işçi alacağını belirlemeyen müfettiş raporlarına

karşı açılan davada, İK 92. maddede belirlenen ölçüt çerçevesinde hukuki yarar

bulunmadığı yönündeki rastlanan bir başka kararında da bu yaklaşımın esas

alındığı görülmektedir.

“Dosyadaki bilgi ve belgelere, delillerin takdirinde bir

isabetsizlik görülmemesine ve özellikle iş müfettişi raporunda yer alan ve da-

vanın konusunu oluşturan, somut olarak işçi ya da işçiler açısından bir belirle-

me yapılmaksızın işyerinde fazla çalışma yapıldığına dair tespitin 4857 sayılı İş

Kanunu’nun 92’nci maddesinin 3’üncü fıkrasında yer alan “işçi alacağı” kapsa-

mında değerlendirilememesine ve bu tespitin de işçiler tarafından işverene karşı

ileride açılması muhtemel alacak davalarında tartışılmasının gerekmesine göre”,

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi E. 2012/30614, K. 2013/1324, T. 30.1.2013