Previous Page  426 / 561 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 426 / 561 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (124)

Barış BAHÇECİ

425

Raporun icrailiği açısından gözetilmesi gereken bir diğer niteliği,

istisna tutarına hak kazandığı tespit edilen işçinin, ilam niteliği taşı-

mayan bu rapora dayanarak alacağının tahsil etmesinin mümkün bu-

lunmadığı, alacağını tahsil için başkaca hukuksal yollara başvurması

gerektiğidir. Aynı şekilde işverenin teftiş işlemini yapan idareye karşı

açacağı dava da, bu davada taraf olmayan hak sahibi işçinin işverene

karşı dava açmasına engel oluşturmayacaktır. Bu nedenle dava hakkı-

nı düzenleyen İK 92. madde hükmü kapsamında, ihtilafa ilişkin dava-

nın, -niteliği, tarafları ve dava şartları ön planda olmak üzere- yargıla-

ma hukuku yönünden incelenmesi gerekecektir.

3.2. Teftiş Raporuna Karşı Dava Açma Koşullarının

Değerlendirilmesi

Öncelikle cevaplanması gereken soru, teftiş raporuna karşı Çalış-

ma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı hasım gösterilerek bir dava açılma-

sının mümkün olup olmadığıdır. Sorunu İK 92. maddesi düzenlemesi

kapsamında değerlendirmeden önce teftiş raporu işleminin niteliğinin

ortaya konulması gerekmektedir. İş müfettişi tarafından hazırlanan

teftiş raporu, işlemin kimliği açısından bakıldığında bir idari işlemdir.

Madde metninde aynı zamanda bu tutanakların aksi kanıtlanıncaya

kadar geçerli olduğun ifadesi de bu idari işlem kimliğinin bir sonucu-

dur.

21

Bir idari işleme karşı iptal davasının açılması için o davaya konu

İş Kanunu’nun 92 /son maddesinin açık hükmü karşısında zorunludur. (H.G.K.

4.2.2009 gün ve 2009/2 Esas, 2009/48 Karar sayılı ilamı) Somut olayda, dava di-

lekçesine konu iddia ve istemler hakkında yöntemince bir araştırma yapılmadan

iş müfettişi tarafından hazırlanan raporun ve bu rapora istinaden Kurumca yapı-

lan işlem/işlemlerin yasal mevzuata aykırı ve hatalı olduğu yönünde sağlıklı bir

tespit yapılamaz. İş Kanunu’nun 92. maddesine göre iş müfettişlerinin raporlarına

ve 506 sayılı Kanunu’nun 79. ile 5510 sayılı Kanunun 86. maddelerine göre Kurum

işlemlerine karşı itiraz ve dava yolu öngörüldüğüne göre, mahkemenin önüne

gelen uyuşmazlığı yeterli ve gerekli bir araştırmayla tereddüte yer bırakmayacak

biçimde sağlıklı bir çözüme kavuşturması gerekir. Aksi hal, iş müfettişlerinin/

Kurumun yaptığı işlemlerin peşinen doğru veya yanlış olduğunun kabulü anla-

mına gelir ki, bu yorum iş müfettişleri/Kurum işlemlerine karşı itiraz ve dava

yolu imkânı veren Kanun’un özüne ve hukuk Devleti anlayışına ters düşer.” Yar-

gıtay 10. Hukuk Dairesi, E. 2013/22783, K. 2014/3452, T. 24.2.2014.

21

İdari işlemin unsuru olan hukuka uygunluk karinesinin sonuçları, idari işlemin

sonuçlarının derhal doğması, bu işleme karşı davayı açacak kişinin idare değil

özel kişi olması, ispat yükünün idareye değil özel kişiye ait olması ve dava açılma-

sının işlemin yürütmesini kural olarak durdurmamasıdır. Gözler, s. 678-680, Gün-

day, s. 114.

Nitekim a

ksi mahkeme kararı ile hüküm altına alınana kadar hukuka

uygun sayılma idari işlemlerin nitelikleri arasında yer alan hukuka uygunluk ka-