Dergi(124)

Tasarrufun İptali Davalarının Kamu İcra Hukuku ve Genel İcra Hukuku Çerçevesinde Özel...

436

mından da uygulama alanı bulur. Ancak amme alacakları 2004 sayılı

İcra ve İflâs Kanunu’na (İİK) göre değil, 6183 sayılı Amme Alacakları-

nın Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil

edilir. Bireylerin vergi yükümlülüklerini, eş anlatımla devletin amme

alacağını azaltmaya çalışabilecekleri yasal araçların çoğunun temelin-

de başlıca üç ilke vardır:

- Gelir aktarımı,

- Vergi ertelemesi,

- Vergi arbitrajı.

Çağdaş vergi anlayışında vergi kaçırma olayı o kadar vaki ve yay-

gındır ki, tabiri caizse adeta meşru görülür.

Teorik olarak mümkün

olmakla birlikte,

gerçekte hiçbir ekonomide vergi kaçakçılığının ta-

mamen önlendiği görülmemiş ise de,

vergi kaçıranlara veya amme

borcunu ödememek maksadıyla mal kaçıranlara karşı hukuk düzeni

amme alacaklısına çeşitli haklar vermiştir.

Amme alacağının tahsili aşamasında ihtiyatî tahakkuk, ihtiyatî

haciz ve teminat gibi cebrî icra karakteri ağır basan güvence önlemle-

rinin yanı sıra

amme idaresinin elinde bazı istisnaî yetkiler de vardır.

Genel olarak cebrî icra hukukunda, borçlarından ötürü borçlu ancak

malvarlığı ile sorumlu tutulabilir; malvarlığı ile sorumlulukta ise ge-

nel kural, borçlunun mal varlığına dâhil olduğu belirlenen malların

satış yolu ile paraya çevrilerek alacağın karşılanmasıdır. Bir başka de-

yişle borçlunun malları doğrudan doğruya alacaklıya geçmez.

Stinglitz, J. E.: Kamu Kesimi Ekonomisi, (Çev; Ö. F. Batırel), İstanbul 1994, s. 742.

Bir ailenin çocuklarına varlık aktararak toplam aile vergi yükümlülüğünü azalttı-

ğı, artan oranlı vergi sistemlerinde gerçekleşir.

Bugünkü bir doların yarınki bir dolardan daha değerli olduğu anlayışına dayanır.

Böylece gelecekte ödenen vergiler, bugün ödenen vergilerden daha az maliyetlidir.

Farklı gelir türleri ve farklı bireyleri vergilendiren farklı oranların avantajından

yararlanılmasıdır.

Yaz D. A.: Vergide Doğru Bilinen Yanlışlar, İstanbul 2011, s. 149.

“Fransa’da ücretliler, şayet az veya çok vergi kaçıran tüccar ve avukatlara oranla

hemen hemen hiç vergi kaçırmıyorlarsa bu ücretlilerin daha namuslu olmaların-

dan değil, maddeten kaçakçılık yapmak olanağına sahip olmamalarındandır. Çün-

kü ücretlilerin gelirini hazineye bildiren onların işverenleridir”, naklen; Duvarger

M.: Amme Maliyesi. (Çev; İ. H. Ülkmen), Ankara 1955, s. 396.

Herekmen A.:Genel Vergi Kuramı, Ankara 1976, s. 182.

Cebrî icra hukuku, takip sürecinin yanında alacaklının korunması için gerekli gü-

vence önlemlerini de kapsar.

Dönmez R. (2005): Vergi İcra Hukukunda Haciz Yolu İle Takip. Ankara 2005, s. 20.