

TBB Dergisi 2016 (124)
Hakan ALBAYRAK / Serkan AĞAR
441
6183 sayılı Kanun’a ilişkin çalışmalar, genellikle, vergi hukukçula-
rı tarafından yapılmıştır. Alacağın kaynağının amme hukuku olması
bunun temel nedenidir. Ancak 6183 sayılı Kanun aynı zamanda bir
icra kanunudur. İcra hukukuna ait temel ilke ve prensiplerin geçerli
olması gerekir. En azından icra hukukuna ait hangi prensiplerin kamu
yararına feda edildiğinin doğru ve sağlıklı bir biçimde ayırt edilmeli-
dir. 6183 sayılı Kanun’u kapsayan çalışmalara bakıldığında, genellikle
6183 sayılı Kanun’a göre yapıldığı, İİK ile ilişkiye yeterince değinilme-
diği fark edilecektir. Bu sonucun ortaya çıkmasında vergi hukuku ile
icra hukukunun farklı iki disiplin olmasının etkisi büyüktür. Bu ça-
lışmada, Yargıtay tarafından, İİK açısından kabul edilen tasarrufun
iptali davalarındaki özel dava şartlarının, kamu icra hukuku alanında
uygulanıp uygulanamayacağı sorunu incelenmeye çalışılacaktır.
I- İPTALE TÂBİ HÜKÜMSÜZ İŞLEMLER
Bir amme borçlusunun malvarlığı üzerindeki tasarruf yetkisi,
borçlunun iflasına karar verilmesi veya mallarının haczedilmesi gibi
durumlarda sınırlandırılmış olur. Tasarruf yetkisinin bu şekilde sı-
nırlandırılacağı ihtimalini dikkate alan amme borçlusu, bu durumun
önüne geçmek için mal kaçırmak kastıyla birtakım hukuki işlemlerle
malvarlığını azaltabilir. 6183 sayılı Kanun’da, iptal davasına konu iş-
lemler ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiş ve alacaklı amme idaresine
bu gibi tasarrufların hükümsüzlüğü iddiası ile genel mahkemelerde
iptal davası açma imkânı verilmiştir. Böylece kesinleşmiş amme alaca-
ğının tahsilinin önlenmesi amacıyla amme borçlusunun malvarlığını
azaltma yönündeki hukuki tasarrufları geçersiz kılınmak istenmiştir.
Amme borçlusu hakkında alacaklı amme idaresince yapılan cebri icra
muameleleri sonucunda mevcut malvarlığının amme borcunu karşıla-
maya yetmediği anlaşıldığında iptal şartlarının gerçekleştiği hukuki
muamelelerin (tasarrufların) hükümsüzlüğüne karar verilmesi için
iptal davası açılır ve yapılan yargılama sonucunda mahkemece talep
uygun görülürse amme alacağına yetecek kadar tasarrufun iptaline
karar verilir. Böylece amme borçlusunun malının bulunmaması ya da
malı bulunmakla beraber, borcunu karşılamaya yetmemesi durumun-
da amme alacağının tamamının veya bir kısmının tahsiline imkân bı-
rakmamak maksadıyla amme borçlusu tarafından yapılan tek taraflı
işlemlerle, amme borçlusunun borcunu ödememek için mal kaçırma