

Bilinçli Taksir Üzerine Bir Değerlendirme
116
içeriyorsa, bunlara uyulması halinde ortaya çıkan zararlı netice taksir-
li sorumluluğa yol açmayacaktır.
52
Söz konusu davranış kurallarının mutlaka devlet tarafından ko-
nulmuş olması şart değildir; özel kişilerin koyduğu kurallara uyul-
maması da taksire yol açabilecektir. Ancak bu tür kuralların yalnızca
tavsiyeden ibaret olmamaları ve bunlara uyulmasının mecburi olması
gerekir.
53
Öte yandan somut olayda, failin yazılı davranış kurallarını ihlal
etmiş olması sebebiyle ortaya çıkan basit taksir açısından model ajan
ölçütü doğrultusunda bir öngörülebilirlik değerlendirmesi yapılması
gerekmese de, bu durum, bir yazılı davranış kuralının ihlal edildiği
her olayda bilinçli taksirin varlığını zorunlu kılmaz. Zira bilinçli tak-
sirden söz edilebilmesi için, meydana gelen somut olayda neticenin
öngörülmüş olduğu ayrıca tespit edilmelidir. Aksi takdirde bilinçli
taksir açısından bir karine kabul edilmiş olacaktır.
54
Yargıtay’ın pek çok kararında, aslında yalnızca özel ve basit tak-
sire vücut verecek durumlar bilinçli taksir olarak değerlendirilmekte-
dir. Örneğin kazaya sebebiyet veren sürücünün yasal sınırın üzerinde
seyrederken kazaya sebep olması hali, bilinçli taksirin dayanağı ola-
rak kabul edilmiştir.
55
Belirtmek gerekir ki, failin aracını yasal sınırın
üzerinde bir hızla sevk ediyor olması, her zaman için somut bir zararlı
neticeyi öngördüğü anlamına gelmez. Böyle bir durumda tartışmasız
olan, sürücünün ihlal ettiği kuralın engellemeyi amaçladığı neticeler
açısından taksirli olduğudur, zira yukarıda ortaya konan sebeplerle,
yazılı bir davranış kuralını ihlal ettiği için ayrıca bir öngörülebilirlik
değerlendirilmesi yapılması şart değildir. Ancak bu anlamda özel tak-
sirin varlığı, neticenin fail tarafından somut olayda öngörülmüş oldu-
ğu anlamına gelmez. Dolayısıyla böyle bir durumda, bilinçli taksire
ilişkin hükmün uygulanabilmesi için, failin somut olayda meydana
gelen zararlı neticeyi, davranış anında öngördüğünün ve gerçekleş-
meyeceği inancıyla hareket ettiğinin ayrıca ortaya konulması şarttır.
56
52
Mantovani, s. 372.
53
İçel, s. 210.
54
Aynı yönde bkz. 9. CD 19/6/2007, 518/5389; bkz. Özbek ve diğerleri: s. 461, 462.
55
12. CD T. 06.06.2013, E. 2012/25695, K. 2013/15492.
56
Somut olayda, hızını yol şartlarına uydurmaması sebebiyle direksiyon hakimi-
yetini kaybeden ve sollama yasağının da bulunduğu yolda karşı şeride geçen