

TBB Dergisi 2016 (126)
Haluk TOROSLU
117
Yüksek Mahkeme, istikrarlı bir biçimde sürücünün belirli bir pro-
mil seviyesinin üzerinde alkollü olduğu durumlarda da bilinçli taksi-
rin varlığına hükmetmektedir.
57
Belirtmek gerekir ki; araç sürücüsü,
kanındaki alkol oranını yasal sınırın üzerine çıkaracak miktarda alkol
almış halde seyrederken zararlı bir neticeye sebep olması halinde ku-
surlu kabul edilecektir. Zira bu halde yazılı bir davranış kuralını ihlal
etmiş olduğundan özel taksiri söz konusudur. Buna karşın alkol etkisi
altında kaza yapan sürücünün peşinen bilinçli taksirli olduğunun ka-
bul edilmesi mümkün değildir.
Bu doğrultuda öncelikle Yüksek Mahkemenin fazla miktarda
alkol alan sürücünün peşinen bilinçli taksirle hareket ettiğini kabul
eden kararlarının mantıki açıdan çelişkili olduğu söylenebilir. Zira
her ne kadar ceza politikası doğrultusunda iradi biçimde alkol alan
kimseler cezalandırılıyor olsa da, alkolün kişinin zihinsel yetileri üze-
rinde olumsuz etki yarattığı ve bu etki altındaki insanın belirli bir ne-
ticeyi öngörme yeteneğinin zayıflayacağı tartışmasızdır.
58
Dolayısıyla
sürücünün kanındaki alkol miktarı arttıkça, peşinenbilinçli taksirli
olduğunun kabulünün aksine, neticenin somut olayda öngörülmüş
olduğuna ilişkin değerlendirmenin çok daha özenli biçimde yapılma-
sı gerekir. Kaldı ki; yasal sınırın üzerinde alkol almış bir sürücünün,
muhtemel zararlı neticeleri öngörmek konusundaki yetileri bozulma-
mış olmasına rağmen, somut olayda belirli zararlı neticeyi zihninde
canlandırmamış olması da pekala mümkündür. Böyle bir durumda
ise, kandaki alkol oranı ne kadar yüksek olursa olsun bilinçli taksire
sanığın, neticeyi öngörememesi nedeniyle, tam kusurlu olduğu ve basit taksirle
hareket ettiğinde kuşku bulunmamaktadır. Bu itibarla, Özel Daire bozma kararı
isabetli bulunduğundan, yerel mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar
verilmelidir. YCGK, T. 9.11.2010, E. 2010/9-82, K. 2010/221.
57
160 promil alkollü sanığın idaresindeki otomobil ile meskun mahalde direksiyon
hakimiyetini kaybetmesi sonucu kaldırımda yürümekte olan bir kişiyi çarpı öl-
dürdüğü ve aracındaki bir kir kişiyi yaraladığı olayda bilinçli taksirin varlığına
hükmolunmuştur. Bkz. 9. CD T. 10.03.2010, E. 2008/8081, K. 2010/2926; aldığı
alkol nedeniyle araç kullanmamasına ilişkin uyarıları dinlemeyerek ... yayalara
çarpan sanık hakkında ... bilinçli taksirin oluştuğu. Bkz. 9. CD T. 12.05.2005, E.
2005/1150, K. 2005/2012; sanığın 1.70 promil alkollü olarak kullandığı ve traktö-
re arkadan çarpıp öldürdüğü olayda, sanığın alkol durumuna göre bilinçli taksir
olduğu ... bkz. 2. CD T. 21.03.2012, E. 2012/651, K. 2012/7792); 101 promil alkolün
bilinçli taksire vücut verdiği hususunda bkz. 12. CD T. 23.02.2012 E. 2012/6709, K.
2012/5105.
58
Alkolun ceza sorumluluğuna etkisi konusunda ayrıntılı bilgi için bkz. Haluk To-
roslu, Ceza Hukukunda İsnat Yeteneği, Savaş Yayınevi, Ankara 2015, s. 133 vd.