Previous Page  114 / 393 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 114 / 393 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (126)

Haluk TOROSLU

113

cak bu kabulün olası kasıtta olduğu gibi bir hesaplamadan değil, yal-

nızca, tedbirsizlikten, dikkatsizlikten veya hafiflikten kaynaklandığı

da ileri sürülmüştür.

43

Neticenin gerçekleşmesinden şüphe duyulduğu

hallerde olası kastın varlığını kabul eden ve baskın görüşle uyumlu

olan bir başka düşünceye göre ise, bilinçli taksirde faili bilinçli şekil-

de bir davranış kuralını ihlal eden davranışı gerçekleştirmeye iten bir

hata söz konusudur. Bu hatanın da esas itibarıyla konusu, davranış ile

netice arasındaki nedensellik bağı, yani hareketin izleyeceği nedensel

rotadır.

44

Gerçekten de, fail belirli bir zararlı neticeyi önlemeye yönelik so-

mut bir davranış kuralını ihlal ettiğinin tamamen bilincinde olması-

na rağmen, davranışının söz konusu neticeye neden olmayacağına da

aynı şekilde kanaat getirmiş durumdadır; netice harici faktörler sebe-

biyle meydana gelmeyecek veya kendi kişisel becerileri ile neticeye en-

gel olacaktır.

45

Buna karşın, yukarıda verilen örnekte olduğu gibi bir çalılığa, onu

hareket ettirenin bir insan olduğundan şüphelenmesine rağmen ateş

eden avcının durumunda bilinçli taksir değil, olası kasıt söz konusu-

dur. Zira şüphe ve bunun sonucu olan hata, nedensellik bağından zi-

yade, öldürme suçunun maddi konusuna ilişkindir. Ancak örneğin,

avcının bir arkadaşının çevrede başka insanların olmadığı konusunda

kendisine garanti vermesi halinde, ateş etmeden önce hedefin niteli-

ğinden emin olmak şeklindeki davranış kuralının bilincinde olarak,

ancak olayda uygulanmayacağından emin şekilde hareket ettiği için

bilinçli değil, basit taksir söz konusu olacaktır.

46

Doğrudan kast, olası kast ve bilinçli taksir arasındaki ayrım Ceza

Genel Kurulu tarafından şu şekilde ortaya konulmuştur: “Muhakkak

görünen neticenin failce bilinmesi halinde doğrudan kast, öngörülen

43

Nappi, s. 430.

44

Bilinçli taksirde de basit taksirde olduğu gibi tipik taksirli fiilin sübjektif yönünü

belirleyen bir hatadır: ancak basit taksirde hata yalnızca davranış kuralına uyul-

mamasından ibaretken bilinçli taksirde davranışın nedensel gelişim sürecini de

kapsamaktadır. Bkz. Nappi, s. 430, 431.

45

Nappi, s. 431; Buna karşın sanığın kaçması umuduyla arabayı mağdurun üzeri-

ne sürdüğü ve fakat onu yaralamaktan kurtaramadığı kanısına ulaşılırsa eylemin

bilinçli taksirle işlendiğinin ve taksirle yaralama olarak kabulünün gerekeceği hu-

susunda bkz.

4.CD

T. 25.03.1996, E. 1996/918, K. 1996/2577.

46

Nappi, s. 431.