Previous Page  160 / 393 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 160 / 393 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (126)

Recep DOĞAN

159

Gelinen süreçte en son aşamada Yargıtay töre saikiyle öldürme su-

çunda, failin sadece ve sadece törenin ihlali nedeniyle toplumda var

olan öldürme beklentisinin yarattığı görev bilinciyle, bu beklentiyi

karşılamak ve saygınlığını muhafaza etmek üzere öldürme suçunu iş-

lediğini belirtmektedir. Öğretide ise “töre” olarak kabul edilebilecek

normatif kurallar üzerinde tartışmanın yaşandığı, neyin töre kabul

edilip, neyin töre kabul edilmemesi gerektiği konusunda bir uzlaşma-

nın olmadığı görülmektedir. Örneğin erkek çocuk doğuramadığı ge-

rekçesiyle bir kadının öldürülmesi durumunda, töre saikinin bulun-

madığını savunan görüşler vardır.

60

Oysa Yargıtay töre saikinde, failin

toplumda var olan öldürme beklentisinin yönlendirmesiyle öldürme

suçunu işlediğini belirtirken, toplumdan kastedilenin “tüm ülke” ola-

bileceği gibi “köy, mahalle, geniş aile gibi” küçük bir topluluk da ola-

bileceğini belirtmektedir. Yargıtay’ın bu görüşü dikkate alınırsa, failin

Yargıtay 1. CD.’nin 22.01.2014 tarih ve 2013/2789 E, 2014/184 K sayılı kararı:

“Sanıklar Ramazan ve Metin’in, Cemile hakkında çıkan dedikodular nedeniyle,

Cemile ve Mehmet’i ikaz etmelerine rağmen Cemile’nin kendilerinin dayattığı

yaşam biçimine uymadığı için “toplumda bu şekilde davrananların öldürülmesi

gerektiği yönünde herhangi bir beklenti bulunmadığı halde, sırf kendi sübjektif

değerlendirmelerine dayalı olarak maktulleri öldürmelerinin, töre saikiyle öldür-

me biçiminde nitelendirilmesinin mümkün olmayacağı” bu cihetle, sanık Rama-

zan hakkında tahriksiz kasten kardeşini öldürme ve tahriksiz kasten öldürme ile

sanık Metin hakkında maktullere karşı ayrı ayrı tahriksiz kasten öldürme yerine,

suçların nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde “töre saikiyle öl-

dürme” suçlarından hüküm kurulması,” bozmayı gerektirmiştir.

Yargıtay 1. C.D.’nin 22.10.2014 tarih ve 2014/4124 E, 2014/4693 K sayılı kararı:

“Dosya kapsamına göre, sanığın annesini kovalayarak bıçakla birden fazla darbe

vurarak hemotoraks oluşturup hayati tehlike yaratacak şekilde yaraladığı olay-

da; töre saiki ile eylemin gerçekleştirildiğinin kabulü için; …öldürme fiilinin fail

tarafından toplumun öldürme beklentisinin yönlendirmesiyle sırf aykırı davra-

nışın cezalandırılması görevi üstlenilerek işlenmesinin gerektiği; somut olayda

sanığın annesinin başka bir erkekle birlikte yaşamaya başlaması hususu dikkate

alındığında, sanığın töre saiki ile hareket ettiğini kabule elverişli şartların olayda

gerçekleşmediği ve suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden suç vasfında ya-

nılgıya düşülerek sanık hakkında annesini kasten öldürmeye teşebbüs suçundan

TCK’nun 82/1-d,35 maddeleri gereğince hüküm kurulması yerine, suç vasfında

yanılgıya düşülerek yazılı şekilde annesini töre saiki ile kasten öldürmeye teşeb-

büs suçundan TCK’nun 82/1-d-k,35 maddeleri gereğince hüküm kurulması,”

bozmayı gerektirmiştir.

Ayrıca bkz. Yargıtay 1. C.D.’nin 29.04.2014 tarih ve 2014/1719 E, 2014/2733 K,

16.09.2014 tarih ve 2014/1904 E, 2014/3887 K, 07.10.2013 tarih ve 2013/2120 E,

2013/5542 K, 20.06.2013 tarih ve 2013/2793 E, 2013/4539 K, 01.10.2014 tarih ve

2014/2849 E, 2014/4347 K sayılı kararları.

60

Arslan Çetin, Bahattin Azizağaoğlu, Yeni Türk Ceza Kanunu Şerhi, Asil Yayınevi,

Ankara, 2004. s.364; Yaşar vd. 2014, s.2695.