Previous Page  159 / 393 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 159 / 393 Next Page
Page Background

Yargıtay Kararlarında Töre Saikiyle Öldürme Suçu

158

reye” namus mu diyoruz? Kötü “töre” kimin töresi, iyi “namus” ki-

min namusu? Bu sorulara tatmin edici bir yanıt bulunması olanaklı

gözükmemektedir. Bu bağlamda, eril kültürün ürünü olan tüm şiddet

eylemlerini aynı kategoride değerlendirip hepsini cezalandırmak yeri-

ne, Yargıtay, “kötü töre”, “iyi namus” ayrıştırması yaparak, kadına yö-

nelik şiddet eylemlerinin bir kısmının normalleştirilmesine hizmet et-

mektedir. Aslında ikilem yaşanan husus, temel bir soruna anlamlı bir

yanıt üretilememesinden kaynaklanmaktadır. Bu sorun da, toplumsal

bir varlık olan insanoğlunun kendi kültürel algılamasına göre doğ-

ru bildiği veya yapmaya zorlandığı şeyi yapması halinde, o toplumda

hâkim olan kültürel yapının parçası olan iktidarın ve hukukun, içsel-

leştirilmiş kültürel normlara uygun olan her davranışı hukuki açıdan

destekleyip desteklemeyeceğidir.

Kanımızca, cezanın suçlunun kişiliğine uydurulması prensibin-

den kaynaklanan uygulamalar hariç, iktidarın kültürel ve eril değer-

lendirmelerden uzak olarak aynı tür şiddet eylemlerini eşit biçimde

cezalandırması gerekir. Yoksa eril iktidarın ve onun yarattığı huku-

kun kendince uygun bulduğu olguları “namus” kategorisine sokup

indirime tabi tutması, uygun bulmadıklarını “töre” kategorisine soka-

rak şiddetle cezalandırılması doğru ve adil olmaz.

Hal bu olmakla beraber, namus kavramının töreden farklı olduğu,

bireysel ve olumlu bulunan bir değeri yansıttığı düşüncesi ile geliştiri-

len bu görüşün, Yargıtay’ın daha sonraki kararlarında da tekrarlanıp

benimsendiği görülmektedir. Yargıtay bu kararlarında, töre saikinin

kabulü için, toplumda öldürme yönünde bir beklenti oluştuğunun

açıkça ortaya konması gerektiğine vurgu yapmış, toplumda öldürme

yönünde bir beklentinin olması halinde töre saikinin bulunduğuna

karar vermiştir.

59

59

Yargıtay 1. CD.’nin 06.03.2013 tarih ve 2012/4767 E, 2013/1774 K sayılı kararı:

“Toplumun tasvip etmediği veya kınadığı davranışları işleyenlerin ya da yaşam

biçimini tercih edenlerin öldürülmesi biçiminde gerçekleştirilen her fiilin toplum-

daki öldürme beklentisi açıkça ortaya konulmadan, sırf bu nedenle “töre saikiy-

le öldürme” olarak değerlendirilemeyeceği, buna göre, “töre cinayeti ile namus

cinayetinin” aynı kavramlar olduğunun söylenemeyeceği, sanığın, annesi ile bir

süre gönül ilişkisi yaşayan maktulü aralarında çıkan tartışma sırasında bıçaklaya-

rak öldürdüğü olayda, töre saikiyle insan öldürme suçunun unsurları oluşmadığı

halde, sanık hakkında kasten öldürme suçundan TCK’ nun 81/1.maddesi gere-

ğince hüküm kurulması yerine, yazılı şekilde hüküm kurulması” bozmayı gerek-

tirmiştir.