Previous Page  155 / 393 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 155 / 393 Next Page
Page Background

Yargıtay Kararlarında Töre Saikiyle Öldürme Suçu

154

naatimce son tetikleyici eylemin haksız tahrik teşkil edip etmemesi

önemli olmadığı gibi, zaman içerisinde gerçekleşen eylemlerin kü-

mülatif tahrik olarak nitelendirilebilecek eylemlerden oluşması da

zorunlu değildir. Zaten, icat edilmiş bir kavram olan “töre saikinin”,

haksız tahrik olgusu ile ilişkilendirilmesi de doğru olmadığından,

töre saikiyle işlenen suçlar ani gelişen, tesadüfi veya rastlantısal olay-

lar neticesinde

52

işlenebileceği gibi, uzun zamandan beri bilinen ve

failin öldürüp öldürmeme konusunda karar veremediği en son haksız

tahrik teşkil eden ya da etmeyen bir tetikleyici eyleme dayanılarak

maktulü öldürdüğü olaylarda da söz konusu olabilmelidir. Dolayısıy-

la “görev bilinci” kavramı ile “tasarlama” kavramının birbiriyle her

zaman bağdaşan kavramlar olduğunu söylemek mümkün değildir.

Normun içselleştirilmesi ile oluşan ve “görev bilinci” olarak adlan-

dırılan durum bir birikim gerektirir. Ancak sosyal normun içselleş-

tirilmesi sonucu oluşan “görev bilinci” her zaman tasarlamaya işa-

ret etmeyebilir. Fail cinayeti “zorunlu” görmesine rağmen suç işleme

kararında sebat etmeyebilir. Bu nedenle tasarlama hususu TCK’nun

82’nci maddesinde ağırlaştırıcı sebep olarak yer aldığı olduğu sürece,

töre saikinin ayrı bir ağırlaştırıcı sebep olarak düzenlenmesine gerek

yoktur iddiası

53

yerinde değildir.

Ancak daha önce belirttiğim üzere, Yargıtay’ın namus ve töre kav-

ramlarını birbirleri yerine geçen kavramlar olarak kullanmaya başla-

ması ile oluşan “her töre cinayeti namus cinayetidir”, ama “her namus

cinayeti töre cinayeti değildir, bazı namus cinayetleri töre cinayetidir”

düşüncesinin mantıksal tutarsızlığı ve Türk Ceza Kanunu’nun 2’ nci

maddesindeki kıyas yasağı kuralına aykırı olduğu hususu, bilahare

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nca da kabul edilmiştir. Yargıtay Ceza

Genel Kurulu, ahlak kurallarına aykırı olduğu düşünülen bir davranı-

şın etkisi altında kalınarak işlenen ve haksız tahrik hükümlerinin uy-

gulanma imkânının bulunmadığı her öldürme suçunu, “töre saikiyle

öldürme” suçu olarak nitelemenin doğru olmadığına karar vermiştir.

Daha doğrusu, töre saikiyle işlenen suçlara ilişkin kategorik kabule

dayalı bir uygulamaya gidilemeyeceğine, her somut olayda failin sai-

52

Bkz. dipnot 51.Ayrıca töre saikiyle işlenen suçların tasarlama olmadan da işlene-

bileceği görüşü için bkz.Osman Yaşar vd. 2014, s.2697.

53

Hakeri, 2007, s.247.