

TBB Dergisi 2016 (126)
Recep DOĞAN
155
kinin araştırılması, töre saikinin bulunmaması halinde ise tasarlaya-
rak öldürme suçunun unsurlarının bulunup bulunmadığının değer-
lendirilmesi gerektiğine karar verilmiştir.
54
2012 yılına gelindiğinde ise, Yargıtay 1. Ceza Dairesi her somut
olayda uygulanabileceğini düşündüğü bir ölçüt geliştirmiş, 12.12. 2012
tarihli kararı ile öldürme suçunun töre saikiyle işlendiğinin kabul edi-
lebilmesi için üç unsurun bulunmasının gerekli olduğunu ileri sür-
müştür.
55
Daha sonra, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun da bu daire
kararındaki gerekçelere benzer gerekçeler ile töre saikiyle öldürme
suçunu tanımladığı görülmüştür.
56
Bu nedenle bu karar aşağıda ayrın-
tıları ile tartışılacaktır.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin 12.12. 2012 Tarihli Kararı
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 12.12. 2012 tarih 2012/3659 E, 2012/9331 K
sayılı kararında şu gerekçelere yer vermiştir:
“Türk Ceza Kanunu’nun 82. maddesinin 1. fıkrasının (k) bendinin
konusunu oluşturan “töre” nin, “belli bir davranışı gerçekleştirenin
veya belli bir yaşam biçimini tercih edenlerin öldürülmesini gerekti-
ren”, “
kötü bir töre
” yi ifade ettiği,
54
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 14.06. 2011 tarih ve 2011/130 E, 2011/1-138 K sayılı
kararı:
“Töre belli koşullarda namusu da içine alan bir üst kavram ise de, öncelikle töre
ve namus cinayetlerinin aynı kapsamda olmadığı belirtilmelidir. Ait olunan top-
lulukta geçerli ve herkes tarafından kabul edilen töre gereğince namus cinayeti
işlenmesi olanaklı olup bu durumda kasten öldürme fiilinin töre saikiyle işlendiği
kabul edilebilir. Ancak bununla birlikte toplumda “namus cinayeti” olarak adlan-
dırılan her kasten öldürme eyleminin töre saikiyle işlenmediği ve bu tür eylemle-
rin kişilerin kendi namus anlayışının bir sonucu olarak ve töre ile yakından uzak-
tan ilgisi olmayacak şekilde gerçekleştirildiği de gözden uzak tutulmamalıdır.
Diğer taraftan 5237 sayılı TCY’nın “Suçta ve Cezada Kanunilik İlkesi” başlıklı 2.
maddesinin 3. fıkrasında; “Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulan-
masında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde
geniş yorumlanamaz” hükmü getirilmiştir… Yasa koyucunun öngörmediği bir
şekilde namus saiki ile töre saiki kavramlarının özdeşleştirilmesi, yasa maddesi-
nin kıyasa yol açacak şekilde geniş yorumlanmasıdır ki buna 5237 sayılı TCY’nın
2/3. maddesi uyarınca yasal olanak bulunmamaktadır.”
55
Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin 12.12. 2012 tarih ve 2012/3659 E, 2012/9331 K sayılı
kararı.
56
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.07.2012 tarih ve 2012/1-76 E, 2012/258 K,
19.11.2013 tarih ve 2013/1-355 E, 2013/456 K sayılı kararları.