Previous Page  229 / 393 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 229 / 393 Next Page
Page Background

Haklı Beklentilerin Korunması İlkesine Yönelik Türk ve İngiliz İdare Hukuku Yaklaşımı ...

228

ile kazanmış ve en az 3 yıl başmüfettişlik yapanlar ile Teftiş Kurulu Başkanlı-

ğında halen başmüfettişlik görevinde bulunanlar arasında biri genel müdürün

teklifi, bakanın onayı ile Teftiş Kurulu Başkanlığına atanır.

” Sonuç olarak

yeterlilik sınavını vererek atanıp 3 yıl başmüfettişlik yapanlar ile halen

(Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 21.12.1991 tarihinde) başmüfettişlik

görevinde bulunanların teftiş kurulu başkanlığına atanabilecek iken

davacının da aralarında bulunduğu idari görevlerden müfettişliğe

atananlara Teftiş Kurulu Başkanlığına atanma yolunun kapatılmıştır.

Danıştay’a göre, “

ilgililerin idari görevden müfettişliğe geçmelerine olanak

tanıyan yönetmelik hükümlerini göz önünde bulundurarak idarenin güveni-

lirliği ve idarede istikrar prensibinden hareketle müfettişliğe geçmek için baş-

vurdukları ve bunun sonucu olarak da sınavla gelen müfettişlerle aynı haklara

sahip oldukları konusunda haklı beklenti içine girdiklerinin kabulü mümkün

olmadığı gibi esasen var olmayan bir hakkın korunmasının da hukuken müm-

kün olmaması karşısında, davacının anılan maddeye yönelik iptal isteği haklı

dayanaktan yoksun kalmaktadır.

İdarenin yerleşik uygulamalarından kaynaklanan haklı beklen-

ti için ise Danıştay’ın 2003 tarihli kararı örnek olarak gösterilebilir.

73

Bu davada Ağrı Şeker Fabrikası’nda şef olarak görev yapan davacı,

Ankara’ya atanması istemini içeren 2.9.2002 günlü başvurusunun

cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemin iptali istemiştir.

Danıştay’a göre, “

Ailenin korunması, Anayasa ile tanınmış sosyal bir hak-

tır ve kamu hizmetinin daha verimli yerine getirilmesi bakımından, kamu gö-

revlileri için daha da önem taşır. Kaldı ki, kamu hizmetinin olağan işleyişi

içinde umulabilecek bir durum vardır ve kamu görevlilerinin böylesine haklı

beklentiler içinde olması hizmetin gereğidir. Dava konusu olaydaki beklenti

de mâkul bir beklentidir. Yönetim, yönetim olmaktan kaynaklanan gücünü ve

olanaklarını, bu kişisel konumda kullanarak makul beklentiyi karşılayabilir.

Bu kararda Danıştay, “

kamu görevlilerinin haklı beklentilerinin korunması,

ancak kişisel kararlarda, yönetimin takdir yetkisinin kullanma alanlarında söz

konusu olduğundan, baskın kamu yararı olmadığı durumlarda, kamu görev-

lilerinin haklı beklentilerinin zedelenmemesi gerekir”

şeklinde ifade etmek

suretiyle haklı beklentinin korunabilme şartı olarak baskın kamu ya-

rarının bulunmamasını aramaktadır.

73

Danıştay 5. Dairesi, 14.03.2006, 2003/3647 E. 2006/1140 K. Benzer yönde karar için

bkz. Danıştay 5. Dairesi, 19.03.1996, E. 1993/7236, K. 1996/1164.