Previous Page  251 / 393 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 251 / 393 Next Page
Page Background

İdari Yargıda İstinaf Kanun Yolu

250

sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar (İYUK, md. 46/1) için gi-

dilebileceğidir. Temyiz edilecek kararların bu maddede belirtilmesi ile

temyiz edilemeyecek kararlara ilişkin 47. madde düzenlemesi mülga

olmuştur.

39

Yani, idare ve vergi mahkemesi kararlarına karşı temyiz

yoluna başvurulamayacaktır. Bu haliyle, kanun yolları arasında bir

silsile oluşmuştur. Öncelikle istinaf yoluna, daha sonra temyiz yoluna

gidilebilecektir. Sınırlı olarak sayılan bazı uyuşmazlıklar hariç, doğ-

rudan temyiz yoluna gitmek mümkün değildir. Münhasıran doğru-

dan temyize gidilecek davalar kanunda ivedi yargılama ve merkezi

sınavlara ilişkin yargılamalar olarak belirtilmiştir. Eski düzenlemede

itiraza kanun yolu ile kesinleşen kararlara karşı temyiz kanun yoluna

gidilemeyeceğine ilişkin bir sınırlama vardı. Son düzenlemeye göre

istinaf incelemesinden geçip kesinleşen kararlar ile konusu yüz bin

Türk Lirası’nı aşmayan kararlar için temyiz yoluna gidilemeyecektir.

Ayrıca bölge idare mahkemesinin 46. maddeye göre temyize açık ol-

mayan, yani temyiz edilemeyen kararları kesindir ve bunlar için tem-

yiz kanun yoluna gidilemeyecektir. Bu düzenlemeler ile hem konu

bakımından hem de miktar bakımından üst derece mahkemesinde

yargılanma hakkı kısıtlanmış olmaktadır.

40

6545 sayılı Kanun ile değişmeden önce, itiraz kanun yoluna gidile-

cek haller kanunda sınırlı olarak sayılmak suretiyle belirtilmişti. Tem-

yiz ise, itiraz kapsamına girmeyen uyuşmazlıklar için genel kanun

yolu niteliğindeydi. 6545 sayılı Kanun ile değişiklik ile istinaf

genel

39

Temyiz edilemeyecek kararlar md. 47 – (Mülga: 18.06.2014-6545/103 md.)

40

Anayasa Mahkemesi iki dereceli yargılama hakkının miktar bakımından sınırlan-

dırılmasını Anayasa’ya aykırı görmediği gibi konu bakımından üst derece yargı-

lama yolunu kapatan düzenlemeyi de Anayasa’ya aykırı bulmamıştır. Anayasa

Mahkemesi’nin idari para cezalarına itiraz üzerine idare mahkemesince verilecek

kararın kesin olduğu hükmünü “hak arama özgürlüğüne kamu yararı amacıy-

la” getirilen sınırlamanın demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olma-

dığı gerekçesiyle Anayasa’ya aykırı bulmamıştır. (2001/232 E, 2001/89 K, K.T.

23.5.2001, R.G.19.01.2002/24645) Öztek, kanun yoluna müracaat sınırlamasının

caiz olup olmadığının temyiz kanun yolunun amacına göre tespit edilmesi ge-

rektiğini savunmaktadır. Öztek, yüksek mahkemelerin (yazıda Yargıtay işaret

edilmekte) esas görevinin hukukun uygulanmasında birliği sağlamak olduğu

savunmaktadır. Yazar içtihat birliği amacının sınırlama ile bağdaşmadığını ifa-

de etmektedir. Mutlaka bir sınırlama getirilmek içtihat birliği amacının mümkün

mertebe az zedelenmesini sağlayacak tedbirler alınmasını önermektedir. Selçuk

Öztek, “HUMK m. 427’deki Kesinlik Sınırının Temyiz Kanun Yolunun Amacı Ba-

kımından Değerlendirilmesi ve Anayasa Mahkemesinin 20.01.1986 tarihli Kararı”,

Hukuk Araştırmaları, Marmara Üniversitesi Yayını, 1987/II, s. 62-68.