Previous Page  371 / 393 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 371 / 393 Next Page
Page Background

Osmanlı Devleti’nde Marka Hukukunun Gelişimi

370

di.

23

Dolayısıyla bu uygulamanın bu tarihten sonraki uygulamalara

örnek olduğu söylenebilir.

Bir diğer örnekte, 1827 yılında İzmir tüccar ve esnafının, Muğ-

la, Aydın, Saruhan mutasarrıfları ile İzmir Muhafızı Hasan Paşa’ya

yaptıkları başvuru gösterilebilir. Başvuruda İzmir esnafı, İran ve

Avrupa’dan gelen basma, şal gibi tekstil ürünlerinin, bazı

“muhtekir”

esnaf tarafından yerli malıymış gibi gösterilerek, yüksek fiyatlara sa-

tıldıklarından, yerli üreticiler ile tüketicilerin zarara uğratıldıkları id-

dia ediliyordu. İzmir esnafı, İran ve Avrupa’dan gelen tekstil ürünleri

ile Osmanlı Devleti dâhilinde üretilen ürünlerin farklı şekillerde işa-

retlenmesini talep etmiştir. İzmir esnaf ve tüccarı, taleplerine gerekçe

gösterirken İran ve Avrupa’dan gelen emtianın damgalanması usulü-

nün İstanbul’da uygulandığını vurgulamaları ve aynı uygulamanın

İzmir’de de yapılmasını istemeleri,

24

benzer şikâyet ve taleplerin daha

önce İstanbul’da gerçekleştiğini göstermektedir.

Her iki örnekte Osmanlı esnafının ayakta kalma çabası doğrul-

tusunda markanın, menşei gösterme özelliğinin kullanılarak, kendi

ürünlerinin muhafazasını temin etme amacı görülmektedir. XIX. yüz-

yıl Osmanlı sanayisinin varlığını sürdürme girişimlerine birer örnek

niteliğindeki iki uygulama aynı zamanda Osmanlı küçük üreticisinin

ayakta kalabilmesi için markanın menşei bildirme fonksiyonundan

faydalandıklarına birer delildir. Tabi bu örneklerde Osmanlı üretici-

lerinin kendi mamullerinin kalitesine olan güven de görülmektedir.

Osmanlı Devleti’nde yerli-yabancı menşeili emtianın ayırt edilme-

sini, dolayısıyla yerli üreticinin ve tüketicinin korunmasını sağlamaya

dönük uygulamalar yanında, ülke içindeki emtianın menşeini tespit

etmek ve kalitenin korunmasını temin etmeyi amaçlayan uygula-

malar da mevcuttur. 1838 yılında resmi ve özel binaların yapımında

23

“…bizler hüsn-i rıza ve tayyib-i ihtiyarımız ile kethüda-yı merkume imal olu-

nan bir çift gülabdan ve bahurdandan altı akçe ve bir zarftan bir buçuk akçe ve

bir nargilesinden üç akçe ve rahat ma’ sinebendden altmışar akçe ve bir macun

hokkasından bir akçe ve sagir ve kebir tepsiden bir buçuk akçe ve bir kavhe asa-

fisinden üç akçe vermekle taahhüd eylediğimizde kethüda-yı merkum Ali Ağa

heman mutayyeb an-hatır olarak razı olduktan sonra zikr olunan eşyadan maada

cüz’iyyât-ı makule eşyayı zikr olunan nişanı vaz’ etdiğimde meccanen vaz’ edüb

imal eden kuyumcudan eşya-i cüz’iye için nesne mütalebe etmem deyü taahhüd

eyledükde…” BOA, C. İKTS, Dosya No: 5, Gömlek No: 238, 21.Za.1210.

24

BOA, C. İKTS, Dosya No: 17, Gömlek No: 818, 29.M.1243.