

Kolluk Gözetim Komisyonu Hakkında Mevzuat Eksenli Kısa Bir Değerlendirme
66
Komisyon’un AB’nin tavsiyelerini ve ilerleme raporlarında sıklıkla zik-
rettiği hususları sağlamadığı rahatlıkla tespit edilebilir. AB standartla-
rını sağlamadığını düşündüğümüz Komisyona ne ölçüde ihtiyaç oldu-
ğu da cevaplanması gereken bir sorudur.
Kolluğa yönelik hak ihlali şikâyetlerinde yargı harici en etkin ola-
bilecek kurum kuşkusuz Kamu Denetçiliği Kurumudur. Kurumun ge-
rek anayasal bir kurum olması gerekse de bağımsızlık hususunda hem
organik olarak yürütmeye değil yasamaya bağlılığı hem de başkanı-
nın TBMM tarafından doğrudan seçilmesi birlikte düşünüldüğünde
çok daha güvenceli olduğu açıktır. Kurumun kanunla verilen geniş
araştırma ve inceleme yetkileri ile önerilerinin yerine getirilmesi, öne-
rilere uyulmaması halinde neden uyulmadığının kuruma gerekçesiyle
birlikte bildirilmesi zorunluluğu kurumu fonksiyonel olarak da güçlü
kılmaktadır. Nitekim 2016 tarihli “Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Ku-
rumu Kanunu” gerekçesinde isabetle belirtildiği üzere Kurum insan
hakları ihlallerine ilişkin şikâyet mekanizmasındaki boşluğu doldur-
maktadır. Bu nedenle Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na in-
san hakları şikâyetlerini inceleme görevi dahi verilmemiştir. Kanaati-
mizce Kolluk Gözetim Komisyonu kanunundan birkaç ay önce çıkan
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu kanunda isabetle belirtilen
gerekçeye bağlı kalınarak böyle bir komisyonun kurulmasındansa bu
yetkinin Kamu Denetçiliği Kurumuna verilmesi gerekirdi. Komisyo-
nun önemli fonksiyonlarından birisi olan verileri tutmak ve istatistik-
leri hazırlamak için İçişleri Bakanlığında Kamu Denetçiliği Kurumu ile
koordineli çalışan bir birim oluşturmak suretiyle verilerin derlenmesi
sağlanabilirdi. En azından Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununda de-
ğişiklik yapılarak bir adet Kamu Denetçisi kadrosu ihdas edilmesi ve
bu denetçinin yalnızca kolluk gözetiminde ihtisaslaşması ve bu nevi
şikâyetlerle ilgilenmesi dahi yeterli olabilirdi.
Benzer fonksiyonları yerine getirebilme kapasitesine sahip kurum
ve komisyonların sayısının arttırılması ise başlı başına bir problemdir.
Örneğin, cinsiyeti, ırkı, dini veyahut herhangi bir sebepten dolayı kol-
luk görevlileri tarafından ayrımcılığa uğradığını düşünen bir kişinin
karşısında yargı harici başvurabileceği üç kurum bulunmaktadır. Kişi,
ayrımcılık yasağının ihlali için Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kuru-
muna, kamu hizmetinin işleyişine ilişkin şikâyetinden dolayı Kamu
Denetçiliği Kurumuna ve kolluk personelinin işlediği iddia edilen suç