Previous Page  102 / 437 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 102 / 437 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (127)

Recep DOĞAN

101

Ancak bu yorumlar, çocuk düşürme ve aldırma suçlarının Türk Ceza

Kanunu’nda “Irkın tümlüğü ve sağlığı aleyhinde cürümler” başlığı al-

tında düzenlendiği dönemde geçerli olabilecek türden yorumlar olup,

günümüz şartlarında insan hak ve hürriyetlerini devletin çıkarlarına

üstün kılan bir sistematik ile yazılmış 5237 sayılı TCK açısından, bu tür

yorumların geçerli olması mümkün gözükmemektedir. Gebelik süresi

on haftayı geçmiş anne karnındaki biyolojik varlığın korunmasını he-

defleyen bu düzenleme, kadının bedeni üzerindeki tasarruf hakkının

belli ölçülerde tanınmasını sağladığı gibi, hukukta lâikleşmenin en

dikkati çekici örneklerinden birini de oluşturmaktadır.

87

Çünkü mev-

cut düzenlemenin, yukarda ayrıntıları ile açıklanan ve İslam Huku-

kunda gebeliğin istemli olarak sona erdirilmesi için genel kabul gören

kurallara tam olarak uymadığı açıktır.

Suçun konusunu, gebelik süresi on haftayı geçmiş bir kadının rah-

minde bulunan ceninin hayatının kasten sona erdirilmesi oluşturur.

Dolayısıyla anne karnında ölmüş veya hayatı sona ermiş cenine karşı

bu suç işlenemez. Suçun maddi konusunu, döllenme anından doğum

anına kadar anne karnında bulunan biyolojik varlık oluşturduğu hal-

de, gerek TCK’nın 99 gerekse 100’üncü maddesinin başlığında “çocuk

düşürme” ve “çocuk düşürtme” deyimleri kullanılmaktadır. Oysa

TCK’nın 6/1-b, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 3/1-a madde-

sine göre, çocuk on sekiz yaşını doldurmamış kişiyi; ifade etmekte

olup daha doğmamış ve kişilik kazanmamış anne rahmindeki varlı-

ğın çocuk olarak nitelendirilmesi hukuki açıdan isabetli değildir. Bu

durumda madde başlığının “gebeliğin hamile kadın tarafından kasten

hukuka aykırı şekilde sonlandırılması” şeklinde anlaşılması gerek-

mektedir. Burada gerçekleştirilen fiil, ceninin anne rahminde gelişi-

mine son verilmesidir.

88

Suçun faili, hamileliği on haftadan fazla olan gebe kadındır. An-

cak gebe kadının taşıyıcı anne olması durumunda, sorumluluğun

daha ağır olması gerektiği ve suç tipinin değiştiği kanaatindeyiz.

Çünkü kanun koyucu gebeliği on haftadan fazla sürmüş olan kadı-

nın kendi yumurtasından üremiş ceninin hayatına bizzat son vermesi

Ankara 2008, s.579.

87

Dönmezer, s.10.

88

Murat Aydın, “Çocuk Düşürtme Fiilleri ve Ceza Sorumluluğu”,

Selçuk Üniversitesi

Hukuk Fakültesi Dergisi,

2011, Cilt 19, Sayı 2, ss.69-100, s.74.