Previous Page  103 / 437 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 103 / 437 Next Page
Page Background

Kadının Üreme Hakkı, Kürtaj, Çocuk Düşürme ve Düşürtme Suçları

102

halini cezalandırarak, kadının kendi bedeni üzerinde on haftaya ka-

dar tasarrufta bulunmasına izin vermiştir. Oysa taşıyıcı annelik (

sur-

rogacy

) müessesesinde, taşıyıcı anne (

surrogate mother

) sadece döllenmiş

yumurtanın muhafazasını sağlayan ve hamilelik süresince çocuğu

rahminde taşımakla yükümlü olan kimsedir. Taşıyıcı anne ve biyo-

lojik aile arasında bir sözleşme akdedilmekte, bu sözleşme uyarınca

doğacak çocuğun doğum sonrası velayet haklarının biyolojik anne

ve babaya, taşıyıcı anne tarafından devredildiği peşinen hüküm altı-

na alınmaktadır. Bu durumda, gebe kadının taşıyıcı anne olması ve

gebeliği kasten sona erdirmesi halinde, kanımızca gebeliğin süresi ve

evresine bakılmaksızın TCK’nın 99/1 maddesinde belirtilen çocuk dü-

şürtme suçunun işlendiğinin kabulü gerekir. Çünkü 10 haftalık süre,

sadece rahminde döllenmiş kendi yumurtasını taşıyan hamile kadın

için geçerli olup taşıyıcı anne bu madde kapsamına girmez.

Gebe kadın dışında, kadına çocuk düşürmesini sağlayacak veya

bu hususa yarayacak vasıta tedarik eden veya çocuğunu düşürmesi

hususunda onu teşvik veya tahrik eden kimse ise suça iştirakten dola-

yı cezalandırılacaktır.

2-İzni Gerekli Kılan Haller Ve Rızaya İlişkin Tartışmalı

Hususlar

Gebeliğin sonlandırılmasında izini gerektiren haller 2827 sayılı

NPHK’nın 6’ncı maddesi ile Tüzüğün 13 ve 14’üncü maddelerinde dü-

zenlenmiştir. Tüzüğün 13’üncü maddesine göre, 10 haftayı geçmeyen

gebeliğin sonlandırılması için gebe kadın reşit ve bekâr ise kendisin-

den, evli ise hem kendisinden hem de eşinden izin alınması gerekmek-

tedir. Gebe kadın küçük ise kendi rızasının yanında velisinin izni, ve-

sayet altında olan küçüklerin gebeliğine son verilmesi halinde ise hem

küçüğün, hem vasinin, hem de sulh hukuk hâkiminin izni gerekmek-

tedir. Vesayet altında bulunan diğer kısıtlılar için de aynı usul uygula-

nır. Ancak akıl hastalığı sebebiyle algılama yeteneği ortadan kalkmış

gebe kadınlarda kadının rızası aranmaz (Tüzük, m.14).

Yine veli ya da

sulh mahkemesinden izin alınmasının zamana ihtiyaç gösterdiği ve

derhal müdahale edilmemesinin hayatı ve hayati organlardan birini

tehdit ettiği acil hallerde izin şartı aranmaz (Tüzük m.14).

Gebeliğin sonlandırılmasında izin konusunu, en tartışmalı hale

getiren husus evli kadının gebeliğinin sonlandırılması için kocasının