Previous Page  211 / 437 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 211 / 437 Next Page
Page Background

Merkezileşmeden Zaman-Mekân Sıkışmasına: Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği

210

mamış bir alan olduğudur. Bundaki en önemli payın bu kavramı oluş-

turan listenin büyük bir bölümünün uluslararası sözleşmeler uyarınca

korunması gereken alanlardan oluşmasına ait olduğu söylenebilir.

13

4.2.5. Muaf Tutulan/Süreç Yönlendirmesi Yapılan Projeler:

1993

yönetmeliği “Ülke savunması açısından stratejik öneme sahip aske-

ri faaliyetlere uygulanacak ÇED prosedürü, Çevre Bakanlığı ile Milli

Savunma Bakanlığı arasında varılacak mutabakata göre belirlenir”

ifadesi yoluyla askeri projeleri kapsam dışı tutmuştur. Bu durum tüm

değişikliklerde sabit kalmıştır. 1997 yönetmeliği ile birlikte başlayan,

askeri projeler dışındaki muafiyetler hususu özellikle geçici maddele-

rin ve bazı özel hükümlerin yer aldığı son bölümlerde görülmektedir.

Bence yönetmeliğin, bir sonraki bölümde açıklanacak olan “liste içi

değişiklikler” ile birlikte en can alıcı hususlarının gizlendiği bu geçici

madde ve son bölümler, birçok farklı yönden ilerleyen durumlar için

değerlendirilebilir.

Önce, ilk ÇED Yönetmeliği’nin yayınlandığı 1993 yılı yönetmeliği-

ne atıfta bulunan maddelere bakalım: 1997 yönetmeliği; “7 Şubat 1993

yılından önce onaylanmış/ilgili mevzuat uyarınca izin-ruhsat-onay-

kamulaştırma kararı alınmış/yer seçimi yapılmış ya da yatırım prog-

ramına alınmış/mevzi imar planları onaylanmış projeler” için kendi

hükümlerinden muafiyet sağlar. Aynı durum 2002 ve 2003 yönetme-

liklerinde de korunmuştur. Bu iki yönetmelik bu duruma bir de 1993

öncesinde “faaliyete başlamış” projeleri de eklerler. 16.12.2004 tarihli

değişiklik bu duruma “Çevre kanunu ve ilgili diğer yönetmeliklerde

alınması gereken izinler saklı kalmak kaydıyla” ibaresini ekler.

14

2008

13

Nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan caretta-carettaların önemli uğrak-

larından biri olan Muğla İztuzu kumsalının özel bir şirkete kiralanması ile ilgili

olarak Muğla 2. İdare Mahkemesinin 15 Ocak 2015 tarihinde verdiği “Başbakanlık

ve Bakanlığın böyle bir yetkisi olmadığı” hükmüne karşın süren tartışmalar, so-

nunda Bakanlığın “projeden vazgeçtik” ve” bölgeyi kurtardık” ifadeleri ile birlik-

te bitmişe benziyor. Bakanlığın attığı geri adımın İdare Mahkemesi değil Bern ve

Cenova gibi, söz konusu canlı türünü koruma altına alan uluslararası antlaşma-

lardan dolayı olduğu söylenebilir. ÇED yönetmeliğinin hassas bölgeler içeriğinin

önemli değişimler gösteremiyor oluşu da bu çerçevede okunabilir.

14

Danıştay’a göre; ÇED süreci izlenilmesi zorunlu olan projeler yönünden dahi

anılan maddelerde yatırıma başlanılması için belirli bir süre öngörülmekte iken,

07.02.1993 tarihinden önce uygulama projeleri onaylanmış ve çevre mevzuatı ile

diğer ilgili mevzuat uyarınca yetkili mercilerden izin, onay, ruhsat ya da kamulaş-

tırma kararı alınmış veya yatırım programına alınmış veya mevzii imar planları

onaylanmış projelere, yatırıma başlanması için belirli bir süre öngörülmeksizin