Previous Page  241 / 437 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 241 / 437 Next Page
Page Background

Vergilendirme Yetkisinin Meşruluk Kaynakları: Optımal Vergilendirme İlkeleri ve Kamu Yararı

240

Bu bakımdan, yasama organı tarafından düzenlenmesi gereken

bir konuyu yürütme organının düzenlemesine bırakan veya devreden

bir yasa ilk el ve genel bir yetki olan yasama yetkisini ortadan kaldır-

makta, yasama organı böyle bir yasayla, kendi yetkilerini kullanmak-

tan vazgeçmektedir. O halde, yasamanın vergilendirme alanındaki bu

görevini yürütmeye devretmesinde verginin yasallığı ilkesi zedelen-

miş olacağından Anayasa Mahkemesi’nin bu yönde bir yasayı iptal

etmesi gerekecektir.

49

Anayasa Mahkemesi’nin vergilendirmede kanunilik ilkesi ilişkili

bir kararında ise; hukuk devletinin öğeleri arasında, yasaların kamu

yararına dayanması ilkesinin de olduğu, bunun anlamının ise kamu

yararı düşüncesi olmaksızın, yalnızca özel çıkarlar için veya yalnızca

belli kişilerin yararına herhangi bir yasa kuralının konulamayacağı

belirtilmiştir.

50

Ancak, bu karar mevhumu muhalifinden değerlendirildiğinde,

kamu yararının gerektirdiği durumlarda özel çıkarlar için veya yal-

nızca belli kişiler yararına da herhangi bir yasa kuralının konulabile-

ceği anlamı da çıkabilmektedir.

51

Fakat Anayasa Mahkemesi kararlarında, vergide eşitlik ilkesinin,

yükümlülerin vergi ödeme güçleri dikkate alınmak suretiyle vergilen-

dirmenin yapılmasını öngördüğü; vergide genellik ilkesinin ise, her-

hangi bir ayrım yapılmaksızın mali gücü olan herkesin vergi yüküne

katılmasını ve vergi ödemesini ifade ettiği açıklanmaktadır. Bu bakım-

dan, “Özel çıkarlar için veya yalnızca belli kişiler yararına herhangi

bir yasa kuralının konulması”nın söz konusu ilkelere aykırılığı açıkça

görülmektedir. Dolayısıyla bu açıdan kamu yararı kavramına sığınıl-

mamalıdır. Öyle ki, Anayasa Mahkemesi, iptal ya da kabul kararlarını

kamu yararı kavramına dayandırmak zorunda da değildir. Eğer illa

bu şekilde açıklanacak ise ilk önce kamu yararı kavramının en azın-

dan somut olayda ne olduğu açıkça ortaya konulmalıdır.

52

49

Güneş, s. 221.

50

Esas Sayısı: 1992/46, Karar Sayısı: 1992/52, Karar Tarihi: 28.03.2001, Resmi Gazete

Tarihi: 203.12.1992, Resmi Gazete Sayısı: 22407.

51

Saraçoğlu, s. 135.

52

Saraçoğlu, s. 135-136.