

Vergilendirme Yetkisinin Meşruluk Kaynakları: Optımal Vergilendirme İlkeleri ve Kamu Yararı
242
Çalışmamızda en temel haliyle “adalet/”eşitlik ilkesi”, “genellik il-
kesi”, “istikrar ilkesi”, “tarafsızlık ilkesi”, “basitlik ilkesi” ve “etkinlik
ilkesi” olarak özetlemeye çalıştığımız optimal vergilendirme ilkeleri
verginin meşruiyetini sağlamayı amaçlamakta iken; Anayasa’nın 2.
maddesinde yer alan “demokratik devlet ilkesi”, “sosyal devlet ilkesi”
ve “hukuk devleti ilkesi” ile Anayasa’nın 10. maddesinde yer alan “ka-
nun önünde eşitlik ilkesi” ve Anayasa’nın 73. maddesinde düzenlen-
miş bulunan, vergi ödevine hâkim olan temel anayasal ilkeler, yani:
“verginin genelliği”, “verginin kamu giderlerimi karşılamaya yönelik
olması”, “mali güçle orantılı olması”, “vergi yükünün adaletli ve den-
geli dağılımı” ile “verginin kanuniliği” ilkeleri hem verginin hukuki-
liğini hem de meşruiyetini sağlamayı amaçlamaktadırlar.
Bunların yanı sıra, vergi ödevinin niteliğine ilişkin, vergi borcu-
nun doğmasına ilişkin ve de verginin ortadan kalkmasına ilişkin mad-
di ve şeklî hukuk kurallarının ihdasında kamu yararının sağlanması
temel hedef olmalıdır. Ancak bu noktada kamu yararı kavramının ge-
nel ve soyut bir kavram oluşu ve içeriğinin tam olarak belirlenememe-
si sorun teşkil etmektedir.
İçeriği belirsiz olan ve hukuksal olmaktan ziyade siyasal nitelik
taşıyan kamu yararı kavramının, Anayasa Mahkemesi’nin vergilen-
dirmeye ilişkin kararların gerekçelerinde de farklı anlamlara gelecek
şekilde kullanıldığı görülmektedir.
Bu çeşitlilik Anayasa Mahkemesi’nin kamu yararı kavramının ge-
nel, soyut, tanımlanamayan ve içeriği tam olarak belirlenemeyen bir
kavram olması niteliklerinden faydalanmış olduğunu göstermektedir.
Ancak böylesine belirsiz ve göreceli bir kavram dayanak yapılarak
yasaların iptal edilmesi yargı yetkisinin hukuka uygunluk denetimi
ile sınırlı olması ilkesini ihlal edebilmekte ve Anayasa Mahkemesi’nin
kanunlar üzerinde yerindelik denetimi yapması gibi bir sonuca yol
açabilmektedir.
55
Sonuç olarak, vergilendirme yetkisinin yargısal denetiminde
kullanılan kamu yararı kriterinin, yasanın yöneldiği amacı sapta-
mak bakımından önemli olduğu kaçınılmaz ise de, yasanın kamu-
ya yararlı olup olmadığı bir yerindelik sorunu olduğundan Anayasa
55
Saraçoğlu, s. 154.