Previous Page  260 / 437 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 260 / 437 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (127)

Coşkun ÖZBUDAK

259

dar koruma altında olduğunun kabulü zorunluluğuna dayalı

iptal kararı da

onanmıştır.

19

Bütün bu örneklere rağmen, Anayasa Mahkemesi’nin de belirttiği

gibi:

“…bireylerin makul güvenlerinin korunması ve hukuki güvenlik ilke-

si, elbette içtihadın değişmezliği şeklinde bir hak bahşetmemektedir… Mah-

kemelerin yorumlarında dinamik ve evrilen bir yaklaşımın sürdürülememesi

yenilenme ya da gelişimi engelleyeceğinden, kararlardaki değişim, adaletin

iyi idaresine aykırılık teşkil etmez… Mahkeme içtihatlarındaki değişme yar-

gı organlarının takdir yetkisi kapsamında kalmakta olup, böyle bir değişik-

lik özü itibarıyla, önceki çözümün tatminkâr bulunmaması anlamına gelir…

Ancak, aynı hususta daha önce çıkan kararlardan farklı bir hüküm kurulması

halinde, mahkemelerce, bu farklılaşmaya ilişkin makul bir açıklama getirilmesi

gerekmektedir… Yüksek mahkemelerin oynaması gereken rol tam da yargı ka-

rarlarında doğabilecek içtihat farklılıklarına bir çözüm getirmektir… Yargısal

kararlardaki değişiklikler, hukukun dinamizmini ve mahkemelerin yaklaşımla-

rını yaşanan gelişmelere uyarlama kabiliyetlerini yansıtması yönüyle olumlu-

dur. Ancak uygulamadaki birlikteliği sağlamaları beklenen yüksek mahkemeler

içinde yer alan dairelerin ya da farklı yargı kollarına ait mahkemelerin benzer

davalarda tatmin edici bir gerekçe göstermeksizin farklı sonuçlara ulaşmaları-

nın, bir kararın belirli bir daireye ya da farklı yargı koluna düştüğü takdirde

onanacağı veya olumlu neticeleneceği, başka bir daire tarafından ele alındığı

takdirde bozulacağı veya olumsuz neticeleneceği gibi, birbirine zıt sonuçların

ortaya çıkma beklentisinin, hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerine aykırı

olduğu açıktır.”

20

Bununla birlikte, önceki içtihadın, Anayasa’ya, ilgili mevzuata,

hukuk ve idari yargılama kurallarına, idare hukukunun genel ilke-

lerine uygun olduğu da dikkate alındığında, yeni kabulün, hukuki

belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerine aykırılıkla sınırlı kalmadığı an-

laşılmaktadır.

Özetle somut olayda, (A) hakkında bir koruma kararı bulunması-

na, koruma kararı idarenin talebi üzerine kaldırılmış olmasına, koru-

19

D.12.D., 11.04.2011, E: 2009/434, K: 2011/1593

20

Anayasa Mahkemesi, 21.01.2015, Başvuru No: 2013/135